Sosyete defileye gitmiş, ya dedikodu demiş. Pazartesi akşamı ünlü terzi Yıldırım Mayruk'un defilesindeydim. 'Maxi Couture 2023'e hikayeler' hadisesinin on üçüncü faslı. İki kılık bakarız, Terzi Yamağı Barbaros Şansal'la laflarız derken; yurdumun sosyetik ablaları bir ilke daha imza attı ki sormayın. Defile mefile hak getire. Ben böyle bir canlı canlı dedikodu görmedim. Mankenlerin gözünün içine baka baka çekiştirdiler. Demet Şener'in, Meltem Hakarar'ın, Merve İldeniz'in, Deniz Pulaş'ın, Sinem Güven'in falan yani. "Demet Şener'in hamile karnı çıkmışı mı?", "Ayy şunun selülitlerine bak ne biçim ha ha ha..." (Kendisi Madonna ya!) Tabii mankenlerden biri de duymuş, kuliste kudurmuş. Duymaz mı? Kulağının dibinde bağırılınca. Rezalet!
TELEVOLE MUHABBETİ...
O kadar kalkıp gelmişsin, bak şu kılık kıyafetlere yap üç beş yorum yanındaki kuş yuvası saçlı teyzeyle. Ne bileyim ben "Şu mavi elbise de pek şıkmış" ya da "Dikişleri beğenmedim" tonunda bir şeyler zırvala bari. Değsin geldiğine. Sarmışlar televole muhabbetine... Defilenin seyircilerini çek, yayınla. "Biz Evleniyoruz" (sonra üç vakte kadar boşanıyoruz) ahalisi halt etsin valla. Orta yaş üstü hanımlar dizim dizim sandalyelere dizilmişler. Kiminin elinde mini pervanesi (yelpaze out sanırım) serinliyor. Kimi uzaktaki arkadaşına el sallıyor. Tanıdıklarla şap şup öpüşülüyor. Sonraaaa; röfleli saçlar ve ördek dudaklar yüzde doksan aynı. Hadi onu geçtim, bu ablaları evden çıkmadan baştan aşağı spreyliyorlar mı yahu? Ay kadıncağızların sağdan sola dönmesi bile olay. Dönemiyorlar, gülemiyorlar, mimik yapamıyorlar. Şey gibiler şey... Hah! Dondurulmuş jumbo karides gibi. Kaynar suda haşlamak lazım. Defileye dönersek bana pek retro geldi. Barbaros Şansal "Elbiseler son derece çağdaş günümüz Türkiye'sine ağır gelecek modeller, müthiş işçiliğin ender örnekleri. Ben geleceğe klasikleri armağan ediyorum" buyurdu. Ki buyurur. Barbaros'tur, bildiği vardır. Ben Meltem Hakarar'ın giydiği turuncu tuvalete ve Özge Ulusoy'un taşıdığı İspanyol elbiseye bayıldım. Bu arada dedikodu gibi olmasın.Cidden merak ettim ve Barbaros'a sordum "Mankenlerin ciltleri niye bu kadar kötü?" Pütür pütürdü çoğunun yanakları. Barbaros bunu yanlış beslenmeye, her gün yapılan makyaja ve düzensiz hayata bağladı. Mesela, kızlar akşamki defile için sabah beşte uyanıp yedide provaya gelmişler. Yaaa bir de mankenliği kolay zannedersiniz. Pes!
'MAYO BİLE GİYERİM'
Aman atlamayalım; Julia pek dişiydi podyumda. Merve İldeniz de mayo giydi. Defileden sonra sordum tabii "Ne iş Merve mayo falan?" Eski mankenler geçen yıl Mayruk defilesinde çocuklarıyla podyuma çıkınca çok sevinmişler. Kuliste "Sen ne dikersen giyeriz" topuna girilince Merve de mayo dikmediğini düşünerek "Mayo bile giyerim" demiş. Yıldırım Mayruk da dikivermiş. "Kırk yaşına gelince yaşlılığa doğru ilerlediğini hissediyorsun. Ben ölmedim. Hala mayo giyebilirim demek istiyorsun ama içinde kaybolmadan tabii" diyor Merve. Barboros Şansal da 15 Ocak'ta Habertürk'te 'İronik, politik ve erotik' bir programa başlayacakmış. Adı 'Toplu İğne'. İlk programda da Çelik Erişçi ve boşandığı Buket Saygı'yla yatağa girip sohbet edecekmiş. Hadi hayırlısı!