Komşu komşunun puanına muhtaç, bol davullu, dümbelekli, kalça kıvırtmalı, popo sallamalı, fıstık kızlı, Anadolu Ateşi kıvamında bir gece... 50. Eurovision Şarkı Yarışması gecesi... En son sene bilmem kaçtı, Timur Selçuk'un "Bana bana, bana bana, bana bunu, bana bunu, bana bana yapamazsın ay ay ay ay yap-pamazasın ay ay aaaaayyyy" şarkısında terk etmiştim Eurovision'u. Bize bunu yapamazlardı, pesti yani. Milletin Abba'sı, Celine Dion'u, Johnny Logan'ı vardı, bizim neyimiz eksikti... Sonra dediler, "Sertab Erener de gruplar kuracak, Eurovision'lara katılacak..." Hiç oralı olmadım, hatta Sertab'ın birinci geldiğini arkadaşımın Hammam'daki düğününde göbek atarken öğrendim. "Nası yaniiii, birinci miii?" Vay be! Geçen yıl Athena yılıydı. Bizzat hadiseye Abdi İpekçi'de kaynadım... Tam kazanma havasına girmiştim, Eurovision'u yeniden sevmiştim ki, 'Rimi Rimi Ley' ve Gülseren pırtladı... "Saçları, geniş kalçası, şarkısı da çalıntı, kız torpilli, bu ne acayip şarkı, üstelik Türkçe, hadi sar kaseti geriye..." Millet demedik laf bırakmadı Gülseren'e. Cumartesi gecesi elimde kiraz kasesi kuruldum ekranın karşısına. Seyretmezsem çatlarım, patlarım şu Eurovision'u... Stepnesiz araba, Bülend Özverensiz Eurovision olmazmış. Kiyev'den bağlandı Özveren. Açılış bir senedir yurdumuzun olur olmaz davetlerinde, güzellik yarışmalarında, hatta haberlerinde bile tepişen Zeyna kişi Ruslana'dan... Amaaan o ikinci çıkan İngiltere'nin Beyonce havalı, alaturka ritmlerle şarkı söyleyip göbek atan, derya sesli lokum kızı neydi öyle? Gerçi kız puan alamadı, fena harcandı... Ve sırada Türkiye... "Ay valla rezil olduk, bittik biz yaa" derken. Rama reklamı kıvamı bir tanıtımın ardından Gülseren çıkıverdi. Ana! bu bizim Gülseren mi? kız resmen evrim geçirmiş. Ne demişler "Kendini kötüye hazırla, iyisi sürpriz olsun"! Vallahi de billahi de sürpriz oldu. Kız sınırlarını zorlamış. Fuşyalı, yeşilli, püsküllü Canan Göknil imzalı kıyafeti süper. Hep "Şu Gülseren'i yakalasam ilk iş saçlarını arkaya tarayacağım" derdim, saçları at kuyruğu yapmış... Biraz Sertab kıvamındaydı ya, iyidir iyidir... Danslarda Shaman grubu, Gülseren de modaya uydu, davullara vurdu. Ah bir de Rodeocular gibi çığırmasaydı... Eşeği kaybedip de, bulmuş kadar sevindik. Ha puan anlamında ümitlenmedik ama bundan iyisi Şam'da kayısı. Zaten Yunan Helana Paparizou'nun şarkısı 'My number one' öyle iyi tanıtıldı ki, (biz birbirimizi boğarken) çoktan listelerin tepesindeydi. Ama her beş ülkeden dördünün davullarla katıldığını düşünürsek; Gülseren, Balık Ayhan'ı götürseydi yüzde yüz 'Rimi Rimi Ley' patlardı... Geçen sene Sakisciğim bu sene Kıbrıs Rum kesiminden oğlan tam yemelikti. Şarkıcı ve dansçı kızlara gelince hooop noluyoruz yani? İsrail'in ince belli sarışın afeti mi desem; İsviçre, Almanya ve Rusya'nın rockçı ablalarını mı; İspanyol ateşi turuncu, mavi, sarı etekleri savura savura tepinen bombaları mı; yoksa Bosne-Hersek'in Charlie'nin Melekleri'nden bozma fıstıklarını mı... Gözlere bayram bir geceydi, Türkiye 13'üncülükle ödüllendirildi. Allah'tan TRT yetkililerine ucundan accık vizyon vermesini diliyorum... Bu sene kör topal sonunculuktan yırttık da, seneye bu kafayla ruhumuza El Fatiha!