Ben ettim siz etmeyin, aman dikkat, ıstakoza dönmeyin! Geçen hafta iki günlüğüne Çeşme'ye gittim, beş gündür acısını çekiyorum... Niye mi? Sersem gibi güneşin altında yattım da ondan. Ama bana ders olsun, sanki hiç gazete-dergi okumaz, televizyon seyretmezmiş gibi utanmadan şezlonga saatlerce serilirsem olacağı budur!... Yok yok aslında Çeşme'nin de suçu var hani... Baktık püfür püfür rüzgar esiyor, hava hafif parçalı bulutlu bir şeycik olmaz zannettik... Meğer Çeşme sahilleri adamı tekneden beter yakarmış. Rüzgar estikçe iki misli kavururmuş. Güneş kremi de sürdük ama nafile... Yandım ki ne yandım. Kaç gündür güneşe çıkmasam da geceleri titremeler, yorgan altına girmeler... Herkesin dalga geçmesi de cabası. Şimdi de kaşınma ve soyulma dönemindeyim ki sormayın. Bundan sonra saat 11:00- 15:00 arası güneşe çıkmak mı, korumasız yanmak mı tövbe, vallahi de billahi de tövbe... Hem bu yaz beyaz ten moda!