Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Kızlar; bikini radarı erkeklere dikkat!

Eteğin minisi, bikininin iplisi Türk erkeğini bozarmış... Yaz başlamadan, sahillerde kalçada pareo, ayakta şıpıdık terlik dolanmadan, güneşin altında piliç misali döne döne yanmadan benden uyarması kızlar! Bu sansürcü erkeklerin yanında RTÜK halt etsin valla... Şimdi ayıptır söylemesi bu satırları Çeşme'den çiziktirmekteyim. Allah tamamını erdirsin, sezonu açtım, hem de ne açış. Üçgen biçimli yanları ipli mavişi, kırmızısı bikinilerimi, bele sarılacak pareolarımı, ince atletlerimi, güneş yağımı, sandaletlerimi bavuluma tıkmış yollara dökülmüşüm. Eh bütün kış donarken, bikinimle salınma, Banu Alkan'dan iyi olmasın havuza dalıp çıkma hayalleri kurmuşum. Öğle saatlerinde otele varır varmaz, ilk hedefimiz deniz kenarı ileriii... Şu Çeşme'nin masmavi denizine, beyaz kumuna kurban. Bir de saç baş dağıtan rüzgarı olmasa... Neyse. Popoya dolanmış pareoyu çıkarttım. Ten bakımından peynir kıvamındayım ama daha sezon başı, herkes peynir rahatım... Tam şezlonga serileceğim, sevgilimden bikinimi göstererek çığlık "Ayşe bu ne?". Eyvah bikinim mi söküldü? Kilo mu almışım? Kızamık mı oldum? "Ne, ne?", "Bu bikininin yarısı nerede?" Geçen yaz aynı gereksiz diyaloğu yapmadık mı biz yaa! "Hayatım bunun tamamı budur, buzlu suları iç iç kudur." "Eh göğüsler falan ortada" buyurun cenaze namazına."Yok o ben değil Banu Alkan'dı hayatım, neremi neremiii..." Sen Türkbükü'ne gelen kızları görsen ben rahibe kalırım yanlarında, ayrıca çok moda! Kızlar dikkat dikkat kural 1; asla geri adım atmayın, bunlara elini veren kolunu kaptırır, Bodrum'larda jeanle gezersiniz artık. Kural 2: O şaşırdı mı siz de ona şaşırın, poponuzu devirip şezlonga yatın... Kural 3: Yayık yayık "Beni kıskanıyor musun yoksa?" diye sorarsanız, sesi anında kesilecektir. Hiçbir erkek kıskandığını itiraf etmek istemez... Bu kumsal da Cancun'a benziyor. Hani şu Meksika sahilindeki meşhur Cancun'a. 2000 yılında Cancun dünyanın en iyi ikinci plajı seçilmiş. Beyaz kumları, denizi, rengarenk balıkları ortalığı kasıp kavuruyor. Ben de üniversitedeyim, on ay harçlık biriktirip (annemi ve anneannemi söğüşleyip), iki ay seyahat ediyorum. İlle de Cancun'a gideceğim, başım göğe erecek. En baba otellerinden biri Hilton'dayız. Kumsal dehşet, manzara olağanüstü, deniz desen cam ancak garsonları ham. Meksikalı yani... Rezilliğin doruklarındalar. Havuz başında kafedeyiz, tek masa biziz. İki metre ötede üç garson mevcut. Saat tuttum tam 25 dakika onlar bize biz onlara aval aval baktık. Sonunda "mönüüü" diye çığırdım. Garson aheste aheste teşrif buyurdu. Biz müşteriymişiz, orası Hiltonmuş, onlar garsonmuş falan hak getire...

'BAŞKA BİKİNİ VAR MI?'
Şip şak masaya gelen tek şey "Margarita". O da çileklisi. Bellemişler çilekliyi, kavunlu istesen afallayacaklar. O kadar hevesle gittiğimiz Cancun'da beş gün karşıdaki Mc Donald's'dan yemek yemiştik. Demedi demeyin, aman dalgalarda zıplayıp bikini altınızı kaybetmeyin. Diye düşünürken yanımdan ses, sevgilim bikinimi süzerek "Ayşe bu yanındaki tek bikini mi?" "Yooo renkleri de var ama model olarak şeettiysen tek" "Bu yaz ayvayı yedik valla".. Konuşmanın üstüne duşa gittim. Duşta genç bir çift kapışıyor. Kız havlusuna sarılmış "Saçmalama herkes bunlardan giyiyor" diye yakınıyor, oğlan "Ben böyle bikiniyi sana giydirmem, ne o öyle her yerin ortada" diye kızı paylıyor... Çocuk beni görünce tüydü, kızın yüz beş karış havluyu çıkarttı. Ana! Benim üçgenin yanında kızınki haşema (tesettür mayosu). Vay başımıza gelenler! Avuç içi kadar bikini giyen kızları beğenin, sevgilinize giydirmeyin ha. Burası Türkiye yok öyle cicim. İyisi mi kendimi masaja vereyim "Tatlım ben masaj yaptırmaya gidiyorum", cevap "Masajı erkek yapmıyor değil mi?""Yapmaz mı, adı da Saldıray" tövbe tövbe...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA