Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Anksiyete bozuklukları

Bugün aslında başka bir konudan söz edecektim. Ama son üç günümü anksiyete bozuklukları dinleyerek geçirince sizlerle paylaşmak istedim. Önce nerede dinlediğimden bahsetmek istiyorum. 9-12 Mart tarihleri arasında Tunus'da IV. Anksiyete Bozuklukları kongresi yapıldı. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Psikiyatri Kliniği ve Anksiyete Bozuklukları Tanı ve Tedavi Derneği'nin yaptığı bir kongreydi. "Niçin Tunus'da yapıldı?" tartışmasına ve sorusuna kongre düzenleyicilerinin verdiği yanıt, Türkiye'de kongre için verilen otel ve hizmet ücretlerinin çok pahalı olmasıydı. Bu durumda "Niçin Tunus'ta?" yerine öncelikle, yurtdışından turlara gelen yabancıların çok ucuz fiyatlarla ulaşabildiği otellere bizim üç-dört kat ücret ödemek zorunda olduğumuz gibi, konular sorgulanabilir. 600'e yakın meslektaşımla bir arada olmak, konuşma yapmak ve onlarla yeni bilgileri tartışmak güzeldi. Serin hava, yavaş hizmet, bayrağımıza çok benzeyen bayrak, tarihi biz kokan bir ülke Tunus için söylenebilecekler. Ama buna eklenebilecek en önemli şey, çok temiz ve düzenli olan hastaneler ve yararlı paylaşımlar yapan Tunus'lu meslektaşlarımızdı. Bu kongrenin başkanı Doç. Dr. Nesrin Dilbaz eleştirilere karşın, bilimsel içeriği dolu toplantılar, gün boyu iki ayrı salonda süren toplantıları izleyen hekimlerin çokluğu ile yorgunluğunu unutmuş görünüyordu. Bunda organizasyonu yapan Adım Travel firması ve orada çalışan gençlerin katkıları yadsınamaz. 600 kişiyi bir yere götürüp, toplantıların sorunsuz geçmesini sağlayıp, memnun olarak geri getirmek başlı başına bir anksiyete nedeni olmakla beraber, galiba onlar da toplantılar süresince anksiyete ile baş etmeyi öğrendiler. Bu kadar uzun süre konuşulan, tartışılan anksiyete neydi? Nasıl baş edilirdi?

ANKSİYETE NEDİR?
Aslında anksiyete değişik ve farklı durumları içeren bir terimdir. Yani, bir bulgudur. İnsanda zorlama yaratan etkenler sonrasında ortaya çıkan yanıta 'anksiyete' denir. Bazı durumlara uyum için geçici olarak ortaya çıkan bir duygu olmakla birlikte, bazı hastalıklarda temel bulgu olarak karşımıza çıkar. Kimi zaman birbirlerinin yerine kullanılsalar da, korku ve anksiyete farklıdır. Korku; dışarıdan gelen bir tehlikeye karşı ortaya çıkan durumdur. Korku nesnel bir tehlike karşısında, kendini korumak için ortaya çıkan bir duygudur. Oysa anksiyete bilinmeyene, bilinç dışı, kişi tarafından tanınmayan tehlikeye karşı hissedilir. Hastalar tarafından tansiyon, panik, korku, sinir, endişe gibi değişik terimler kullanılır. Anksiyetenin Türkçe karşılığı 'bunaltı' ya da 'kaygı' olarak kullanılabilir.

ANKSİYETE NEDENLERİ NELERDİR?
Anksiyetenin temelinde biyolojik ve psikolojik nedenler vardır. Zorlayıcı durumlarda beyinden salgılanan bazı maddeler ve bu maddelerin salgılandıkları bölgelerdeki reseptörlerinde değişiklikler olmaktadır. Ayrıca, hormonların da anksiyete üzerinde etkisi vardır. Özellikle östrojen anksiyeteyi gideren bir hormondur. Bu nedenle menopoz döneminde, östrojen azalması anksiyeteye neden olmakta, dışardan hormon tamamlaması yapıldığı zaman anksiyete bulguları geçmektedir. Ruhsal olarak doğduğu andan itibaren değişen şekil ve oranlarda insanlar, değişen koşullar, beklenmedik durumlar, travmalar gibi durumlarda anksiyete hissederler. Geçici olarak, duruma uyum için hissedildiğinde koruyucu bir etmen olmasına karşın süreğen hale gelince önemli ve sık görülen bir sorundur. Bazen spesifik bir duruma karşı oluşabildiği gibi, bazen anksiyeteli ruh durumu nedeniyle, her şeyle tetiklenebilen bir anksiyeteden bahsedilir. Bu tür anksiyeteye 'yüzen (serbest) anksiyete', duruma bağlı ortaya çıkan anksiyeteye ise 'durumsal anksiyete' denir. Anksiyete, kalıtımsal, biyokimyasal, çevresel, kişisel etmenlerle ortaya çıkabildiği gibi, çeşitli hastalıklar ve kullanılan bazı ilaçlara bağlı olarak da oluşabilir. Hastalıklara ya da ilaçlara bağlı ortaya çıkan anksiyete 'ikincil anksiyete'dir.

BULGULAR
Anksiyete bulguları birkaç başlık altında incelenebilir. En sık rastlanan bulgular somatik bulgulardır. Bunlar, el titremesi, kalp çarpıntısı, terleme, kan basıncında yükselme, gerginlik, terleme, sık idrar çıkarma, ağız kuruluğu, karın ağrısı, kusma gibi belirtilerdir. Bilişsel bulgular ise, dikkat azalması, öleceğinden, kontrolünü kaybedeceğinden ya da çıldıracağından korkma şeklindeki bulgulardır. Ayrıca davranışsal olarak, hareketsiz kalma, sık sık nefes alıp verme, aşırı gergin olma ve geri çekilme izlenir.

NE YAPILABİLİR?
Anksiyete bozuklukları denildiği zaman, yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk, sosyal fobi, post-travmatik stres bozukluğu, akut stres bozukluğu, madde kullanımına bağlı anksiyete bozukluğu, hastalıklara bağlı anksiyete bozukluğu ve fobiler anlaşılmaktadır. Bu hastalıkların bir kısmını gözden geçirmiştik. Diğerlerini de ilerde ele alacağız. Her birinin bulguları ve tedavileri farklılıklar gösterir. Bunun dışında anksiyete ile başa çıkmanın yollarından biri, anksiyete yaratacak durumlarla başedebilmektir. Unutulmaması gereken; anksiyete bazen yeni duruma uyum sağlamak için gereklidir. Ancak yaşamınızı yönetmeye ve sizi engellemeye başlamışsa, mücadele edilmesi gereken bir sorun olmuş demektir. Yaşamda hızla artan, bu denli çok stres faktörü varken onların yaratacağı anksiyete ile başa çıkmayı öğrenmek gerekmektedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA