Bu sorular sadece birkaç örnek. Gittikçe artan oranda gelmeye başlayınca, bu konudaki görüşlerimi paylaşmak istedim. Aklım oldukça eskilere gitti. Benim ergenlik dönemlerimde piyasada kitaplar vardı: Kız Tavlama Sanatı, En Güzel Aşk Mektupları gibi... Halen varlar mı onu bilmiyorum. Ama olduklarını sanmıyorum. Çünkü o günden bu güne artan bir şekilde, en azından bir kesimde, kız-erkek arkadaşlığını cinsel boyutlara, tavlama kelimesini başka amaçlara taşıdık ki... O kitaplarda neler yazardı hatırlamıyorum ama eminim ki; uzaktan bakma, gülümseme, kibar konuşma, yardım etme gibi, şu anda bizim kuşağa masum, yeni kuşağa ise garip, hatta komik gelecek önerilerdi onlar. Sonra değişen dünyayla birlikte masumiyet de bitti. Çocuklar aşkla, cinsellikle çok erken tanışır oldular. Daha kreşteyken aşklarından, kıskançlıklarından bahsetmeye başladılar. Cinsel ilişki kurma yaşı gittikçe düştü. Tanışıp, ardından hemen cinsel ilişki kurmanın adı 'aşk' oldu.
HAYALİ GERÇEK SANIYORLAR
Gerçekten kız tavlamak nasıl olur? Galiba önce "tavlamak" ne demek onu anlamak gerekir. "Kızdırdıktan sonra yavaş yavaş soğutarak yumuşatmak", tavlamanın sözcük anlamı bu. Sanırım kızlar ya da erkekler için kullanıldığında, tavlamaktan kast edilen 'bir çeşit ilişki kurmak' olsa gerek. İlişki kurmak çok kolaylaştı derken acaba yanılıyor muyuz? Sosyal fobi sorunu ya da başka bir ruhsal sorunu olmayan gençler için karşı cinsi tavlamak çok kolaylaştı gibi. Belki de sorun, tavlamanın artık eski anlamını taşımıyor olmasından kaynaklanıyor. Artık el ele tutuşmak, pastaneye gitmek yetmiyor. Ekonomik durumu iyi olan ailelere mensup gençlerin kız arkadaşlarına bir demet çiçek almayı akıllarına getiremediğini ilk kez öğrendiğimde çok üzülmüştüm. Getirseler de kız arkadaşlarının bunu beğenmeyeceklerini düşünüyorlardı. Henüz 15-16 yaşındayken kendilerini, her defasında değeri artan armağanlar almak zorunda hissediyorlardı. Çiçek onlar için hiç görmeden çiçekçi tarafından hazırlanmış yaşlılara özgü bir gelenekti. Daha bu yaşta, bir sokak çiçekçisinden severek seçecekleri ve harçlıklarıyla karşılayacakları bir demet nergis almanın zevkini bilmiyorlardı. Öğrenme şansını da yitirmişler ve yaşlarına uygun bir güzelliği, o yaşın deyimiyle ıskalıyorlardı. Ekonomik durumu iyi olmayan gençler ise, çok farklı görünmekle birlikte temelde sorunluydular. Bir yandan yaşadıkları bölgelerde ve toplumlarda kızlarla konuşmak bile zor, daha yakın olmak ise bir hayalken, basında, televizyonlarda bazı kızlara ulaşmanın çok kolay olduğu anlatılmakta, gösterilmektedir. Öyle ya; kendileri ulaşamasa da, gördüklerine göre diğer dünyada kızlarla konuşmak olağan, hatta cinsel ilişki kurmak çok kolaydır. Yaşamasalar da, her gün öyle olduğunu sandıkları sanal bir dünyayı izlemektedirler. Dolayısıyla da öfkelenmek, "o kolay" kızlara ulaşma yolları aramak haklarıdır. Ne farkları vardır diğer yaşıtlarından? Onlar hoşlandıkları kıza bakamazken, reva mıdır bu? Nasıl anlatırsınız onlara; izledikleri yalandır, hayaldir, uydurmadır, kandırmacadır... Nasıl anlatırsınız onlara; bunu yapabilen yaşıtlarının sayısı çok azdır ve aslında mutlu değillerdir. Daha ne olduğunu anlamadan ulaştıkları şeylerden zevk almaz olmuş ama ulaşmak için çabalamaları gereken bir amaç da kalmadığı için şaşkındırlar.
ÖNCE DAVRANAN KAZANIYOR
Kız tavlamaktan yola çıktık, nerelere geldik. Birden aklıma geldi ve bilgisayardan bir arama motoruna girip "kız tavlamak" yazdım. Tam 702 tane sonuç çıktı. Demek ki gençlerin dünyalarına, benim zamanımdaki kitapların yerine, burada da sanal dünya girmiş. Nasıl kız tavlayacağını soran gence yanıt olarak; kızları tavlamayı öğrenmeye, onlarla arkadaş olmak, sevmek, saymak, sevilmek ve sayılmak gibi kavramlardan başlaması gerektiğini yazmıştım. Olup bitene ve gençlerin ilişkiden anladıklarına bakınca "Size hiç ukala olduğunuzu söyleyen olmuş muydu?" diye mail atması normal galiba. Değerleri onlara bu denli yıpranmış, değiştirilmiş verip, bir de kötü örnek olunca, benim gibi düşünenlerin yaşlı ukalalar olduğuna inanmaları doğal değil mi? Oysa kanun koyucular, son ceza kanununda onları bu endişeden kurtarmak için bir madde koydu. Koyduğu bu madde ile erken yaşta cinselliği ve tüm sorunları çözeceğine karar verdi. 15-18 yaş arasında ilişki kuran gençlerden biri şikayetçi olursa, diğerini iki yıl hapsetmeyi seçti. Böylece, düzenlenmesi gereken ekonomik koşulları, verilmesi gerekli cinsel eğitimi, çözülmesi gereken genç işsizliğini ve gelecek kaygısını düşünmekten devlet olarak kendini kurtardı. Anne-baba olarak size, kendi çocuğunuzu hapisten kurtarmak için, diğer aileden daha hızlı şikayetçi olma hakkını bırakarak tabii.... www.bengisemerci.com bsemerci@sabah.com.tr