"Aşkın peşinden nereye kadar gidebilirsin?" diye bir yazı yazdım, bir erkek arkadaşımızın yıldırım aşkını ve kendi sınırlarını zorlamasını anlattım. Cannes'da tanıştığı ve birkaç saat beraber olduğu genç kadının peşinden ABD'ye gidecek şimdi... Anlattıkları için "Film gibi" demiştim ya... Bu filmi yaşamak isteyen ne kadar çok kadın varmış. Ama umut yokmuş.
Pek çok kadın okurumuz; "Dünyada böyle bir erkek modeli kaldı mı?" diye sormuş.
Bu umutsuzluğu görünce "Aşkın büyüsü niye yitirildi?" diye soruyor insan. Çok mu kendimizi sever olduk? Çok mu havalı olduk? Bir başkası için bir şeyler yapmak, niye bize ağır geliyor?
Ağırdan alalım-ağır olalım derken her şeyi kaybedip çok mu hafifliyoruz?
Bir dolu soru var... Bence kadınlar "Böyle erkek kaldı mı?" sorusunu sorarken, kendilerinin de nerede olduklarına-nerede durduklarına bir bakmaları gerekiyor.
Gelelim bizim arkadaşımıza...
Hikayesinin gelişimini ve sonucunu burada sizlerle paylaşacağım.
Bakalım neler olacak?