Hepimiz hayatta her şeyden çok; en çok alışverişi seviyoruz.
Amerika'da son bir yıl içinde eşya saklama ünitelerinin satışı iki katına çıkmış. (Bizde de İkea ve Koçtaş satışlarına bakılabilir.) Tüketim çılgınlığı hepimizde var. Ama aldıkça 'dağılıyoruz'.
Evlerimiz dağınık, dolaplarımız dağınık, ruhlarımız darmadağınık.
Amerikalı yazar Catchen Rubin bu 'dağınık' hallerimizi bakın nasıl sınıflandırmış:
Nostaljik dağınıklık: Geçmişten beri sıkıca sarılıp bir türlü bırakamadığımız nesneler.
Saklama dağınıklığı: Yararsız olsalar da 'bir gün yarar' umuduyla tuttuklarımız.
Kelepir dağınıklığı: Hediyeler ve başkalarının verdiği, kullanılmış ama bizim hiç kullanmadığımız eşyalar.
Niyet dağınıklığı: Sahip olduğumuz ama kullanmayı isteyip bir türlü kullanamayı beceremediğimiz şeyler.
Müşteri pişmanlığı dağınıklığı: Yaptığımız yanlış alışverişler.