Nazire Şenlendirici'nin bir canlı yayında eşi Hüsnü Şenlendirici'den özür dilemesini şaşkınlıkla izlemiştim. Tamam, konuşmalarıyla kendi yaşamlarının sınırlarını aşmıştı ama önce özür dilemesi gereken kendisi miydi? Yani, kafası karışıp dışarılarda kendine bir hayat kurmaya çalışan Hüsnü Şenlendirici'nin hiç mi suçu yoktu yaşanan karmaşada? Peki onun televizyonda eşinden özür dilediğini duydunuz mu? Hayır. Aksine, kendi durumunu değil eşinin durumunu, yani çıkıp da konuşmasınısorguluyordu. Benzer bir durum bu kez Tamer Karadağlı ile Arzu Balkan arasında yaşanıyor. Arzu Balkan boşanana kadar hiç konuşmadı. Üstelik pek çok şeyi bilmesine rağmen. Tamer Karadağlı evliliğinin bitişine neden olarak gösterilen Deniz Uğur'la birlikte Ocak ayında 'Herkes Yanlış Biliyor'a konuk olmuştu. O gün yayında Deniz Uğur'un söylediklerinin alt metnini Arzu Balkan'dan iyi kimse okuyamamıştır ama o günlerde bile konuşmadı. (Ki o yayında konuşulanlara çok üzüldüğünü duydum.) Hiçbirimiz neler yaşadığını bilmedik, bilemezdik. Üstelik eleştirildi de... 'Bu ne biçim kadın! Hiç mi gururu yok?' diyenleri de hatırlıyorsunuzdur umarım... Boşandıktan sonra Arzu Balkan da konuştu. Üç gazeteye röportaj verdi. Bu röportajların ardından da dün sabah televizyon programımıza konuk olacaktı. Ama olamadı. Arzu arayarak özel nedenlerden ötürü gelemeyeceğini anlattı. Onu anladım. Hem de çok iyi anladım Çünkü; röportajlarında yaptığı açıklamalar belli ki Tamer Karadağlı'ya fazla gelmişti. Sonra başka yerlerden öğrendim ki; çok gerilmişler. Arzu konuştuğu için Tamer çok sinirlenmiş. İşte toplumumuzda durum budur. Ne Tamer Karadağlı ne de Hüsnü Şenlendirici söylediklerimi üzerime alınmasın. Onların durumu, toplumumuzun, Türk erkeğinin genel durumudur. Erkek yapar, hiçbir şey olmaz. Ama kadın konuşursa bütün dengeler sarsılır, olay çıkar. Acaba erkeklerin bu tavır larında öteki kadınların parmağı var mıdır -ki varsa çok ayıptır- merak ediyorum...