Günlerdir ben de herkes gibi o görüntüleri izledim. Gazeteci Seyhan Erdağ ile Hülya Avşar'ın arasında Antalya'da yaşanan gerginlikten söz ediyorum. Sonra kendime sordum; "Ben olsaydım, orada öyle bir soru sorar mıydım?" Yanıtını da hemen verdim: Sorardım. Ama öyle bir tepki de almazdım. Aldığı tepki konusunda belki Seyhan arkadaşımızın da biraz düşünmesi gerekiyor. Peki Seyhan mı haklı, yoksa Hülya Avşar mı? Gazetecilik insan üzerinden yürütülen bir iştir. Yani ana malzemeniz insandır. Magazini yaparken de karşınızdaki insanla aranızda bir dil, bir ilişki gelişir. Bu noktadan baktığımız zaman "Demek ki onların aralarında böyle bir ilişki gelişmiş" diyorum. O gerginlik o güne özgü bir durum değil yani... Benim burada asıl dikkatinizi çekmek istediğim nokta Hülya Avşar gibi zeki ve hayatın her alanında her şeyi yönetebilmeyi becerebilmiş bir kadının, bu röportaj anında kendiyle ilgili böyle bir zaafa uğraması. Bu soruyu gülerek de geçiştirebilirdi, konuyu alıp çok başka yerlere de götürebilirdi. Ama yapmadı, yapamadı... Neden yapamadı peki? Anlatalım... Hülya Avşar yılbaşı için Antalya'ya giderken eminim keyifliydi. Ayrılığın travmasını kızının yaşamaması için son derece olgun davranan kadın, eski eşinin yılbaşında kızıyla birlikte olması teklifini geri çevirmedi. Feraye Hanım'la minik bebek de orada olacaktı. Ama...

DENGELER İLK KEZ SARSILDI!
Ama, Feraye Hanım ile Kaya Bey'in birlikte ilk röportajları bence dengeyi biraz bozdu. Çünkü o güne kadar hep Hülya Avşar konuşmuş ama karşı taraf hep susmuştu. Karşı taraf ilk kez konuşunca da dengeler sarsıldı. Düşünsenize, evliliğinizin bitişine neden olan kadın, çıkıyor ve ilişkilerinin yıllardır devam ettiğini, hatta Kaya Çilingiroğlu hastanede yattığı günlerde her gün hastaneye gittiğini söylüyor. Şimdi size soruyorum. Özellikle de kadınlara: Siz olsaydınız ne hissederdiniz? Siz gerilmez miydiniz? Aldatılmışsınız, siz evliyken birileri burnunuzun dibinde dolaşmış, siz ne yapardınız? Hülya Avşar bence Antalya'ya mutlu gitti, bu açıklamalardan dolayı gergin döndü. Hatta gittiğine de bin pişman oldu. O gerginlikle de soruyu yanlış algıladı, o anda zekasını devreye sokamadı ve bir kavgaya ya da tartışmaya neden oldu. Ben şimdi Hülya Avşar'ın bundan sonraki tavrını merak ediyorum. Birileri beklesin yani! Bu arada magazinci arkadaşlar-sadece Seyhan değil- Hülya Avşar'a bir de bu açıdan bakabilselerdi, orada, yani Antalya'da şahane bir röportaj çıkarırlardı.