Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Tapulu kocalar ruhsatsız sevgililer

Bir haftadır tatildeydim. İnsan bulunduğu ortamın biraz dışına çıkınca, her şeyi daha farklı görüyor, çok doğalmış gibi görünen şeylerin aslında ne kadar komik olduğunun farkına varıyor. Televizyonlarda, magazinlerde ya da ana haber bültenlerinde bütün bu komiklikleri canlı canlı izliyorsunuz. Güzide Duran, Yeşim Salkım ve İlker İnanoğlu ile karşılaşmış Sezen Aksu konserinde. Tatsız bir durum tabii. Ama asıl tatsızlık sonrasında. Mikrofonlar uzatılmış, Güzide eski sevgilisi İlker için "Elbette selam vermedim" demiş. Neden? Belki öfkesinden, belki de eski sevgilinin yanındaki yeni eşin korkusundan... (Ne olur ki bir merhaba ile?) Güzide'den sonra bu kez mikrofon Yeşim Salkım'a uzatılmış. O da aynen şunu söylemiş: "Şaka mı yapıyorsunuz çocuklar? Biz evliyiz. İlker'in tapusu bende!" Of dedim kendi kendime... Of, of... İlker İnanoğlu tapuyla alınıp satılan bir mal mıydı yoksa bizim bilmediğimiz şekilde? Örneğin bazı zamanlar bir yalı dairesine ya da plazalı yaşamların ultra lüks dairelerinden birine mi dönüşüyordu? Haydi düşünün bakalım? Bir insanın tapusu nasıl olur da bir başkasında olabilir? Nasıl olur da bir insan bir hayatı, acıyı, sevinci, güzeli, çirkini, kendini paylaştığı bir insandan tapulu malıymış gibi söz edebilir? Bunun adı gerçekten aşk mıdır? Gelelim Aysu Baceoğlu'na... Önce bir haber bülteninde gördüm onu yeni arabasıyla. Sonra da bütün gazetelerin magazin sayfalarında. Sevgilisi barışma hediyesi olarak Ferrari almış. Ama arabanın plakası yok. Teneke plakalar konusunda sabıkalı olan beyefendi yine bir cinlik yapmış anlaşılan. Bunu herkes anlıyor ama Aysu nedense anlayamıyor. Ve bu adam da hep aynı numarayla birilerini yiyor. Daha önce de nişanlısı Ece Gürsel'e, ECE plakalı bir cip hediye etmişti, hem de tüm magazincilerin önünde, gece yarısı şov yaparak... Sonradan araştırdık ki, böyle plakalı bir araç yok. Plaka tenekeymiş yani. O günlerde yazdığım yazı için, o beyden ayrıldıktan sonra teşekkür etmişti Ece Gürsel, "Gerçekleri görmemi sağladınız" diye... Şimdi gelelim Aysu'ya... Ferrari'de röportaj yaparken bir takla atmadığı kaldı. O kadar mutluydu yani. Plakasız Ferrari ile nerelerde dolaşabileceğini bile bilmiyordu. Tıpkı teneke plakalı cip gibi 'bu Ferrari'de de dandik bir durum var' diye geçirdim içimden. Yanılmamışım. Çünkü araba ne beyefendinin ne de Aysu'nun üzerine kayıtlı değil. Acaba bu araba bir galeriden birkaç saatliğine ödünç mü alındı? Sözün özü: Koca ya da yalandan bir araba, hiç fark etmiyor. İnsanın kendini hiç sahip olamayacağı bir şeyin sahibi gibi görmesi, bunu etrafa da böyle hissettirmeye çalışması sizce de çok komik değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA