Cumhurbaşkanlığı adaylarından Selahattin Demirtaş, rakibi Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirirken şöyle diyor: "En büyük tiyatrocudur, en büyük oyuncudur..."
İyi, güzel de Selahattin Bey kardeşim, sizin inancınıza göre doğruyu söylemeyen her kişinin ille de tiyatrocu, oyuncu mu olması lazım? Bu çirkin argüman nedense politika dilinde pek sık kullanılır oldu. Meclis'te kavga mı çıktı? Milletvekili hemen ayağa kalkıp rakibine bağırıyor: "Şerefsiz herif... Burası tiyatro değil..."
Yahu keşke her meclis tiyatro olsa... Hiç olmazsa orada sahnelenen 'oyunların' önceden yazıldığını, karakterlerin de gerçek olmayıp 'canlandırıldığını' biliriz. Nedir bu sanatı, sanatçıyı sürekli 'sahtekâr, riyakâr ve yalancı' gibi gösterme çabası?