Kanal D'nin müzik yarışması X Factor tüm iddiasına rağmen kış ekranında dikiş tutturamamıştı. Ancak format anlaşması gereği verilen taahhütlerin yerine getirilmesi gerekiyordu. Bu nedenle yarışma yaz ekranında yeniden ekrana sürüldü.
Bu kez jüri daha genç, dinamik ve renkli üyelerden oluşturuldu. Rehber olarak da O Ses Türkiye alınmıştı sanki. Murat Boz gibi bir Sinan Akçıl izledik mesela... Hadise'nin yerini de sempatik Azeri sanatçı Nigar Jamal almış gibiydi.
Gökhan Özoğuz'un sıcaklığını, samimiyetini de Nihat Odabaşı'nda gördük. (Bu arada en nitelikli yorumlar ondan geldi. Tebrikler Nihat kardeş) Atiye de genç izleyiciyi ekran başında tutmak için ekrana sallandırılan bir olta görevini üstlenmişti.
Rejiyi yine beğenmedim ama en azından bu kez 'skandal düzeyinde' teknik aksaklıklar yoktu. Yarışma tutsun diye, yarışmacıların dramatik hikayeleri bolca ekrana boca edildi. Fırça satan Şanlıurfalı genç, kanseri atlatmak için büyük mücadele veren dünya güzeli Melis gibi... Ancak olmayınca olmuyor. Ekrandaki ölü doğumlar, suni teneffüs ve kalp masajı ile kurtarılamıyor. Total grubunda 14'üncülük, AB'de 7'ncilik Kanal D'yi tatmin eder mi bilmem. Benim üzüldüğüm nokta ise bu kadar iyi bir yarışmacı jenerasyonunun, bu kadar talihsiz bir yarışmaya denk gelmesi...