Yunan yönetmen Nina Maria Pashalidou, Türk dizilerini konu alan bir belgesel çekmek için kolları sıvadı. 'Elin Yunan'ı neden bizim dizilerin belgeselini çeker ki?' diye soran 'konunun yabancılarına' hemen anlatayım:
Yabancı Damat'tan bu yana Yunan komşularımız bizim dizilerin bir numaralı hayranı haline geldiler.
Yazları geçirdiğim Kuzey Ege kıyılarında zaman zaman Yunan televizyonlarını da izleme olanağı buluyorum. Komşunun ekranları, bizim eski ve yeni dizilerden geçilmiyor. Dizilerimiz yayınlanmaya başladığında, özellikle adalarda hayat duruyor. Yolu buralara düşen Türk turistlerin etrafına üşüşüp "Şu dizide ne olacak, bu dizide kavuşacaklar mı?" diye hemen yeni bölümler için tüyo almaya çalışıyorlar. Eh, bu durumda neredeyse tüm hayatlarına egemen olan bizim dizilerin belgesellerini çekmesinler de ne yapsınlar...
Haberi alınca 'Bizim belgeselciler daha ne bekliyorlar ki?' diye kendi kendime sormadan edemedim. Öyle ya; yıllardır hayatımızın tam orta yerinde duran, giderek sadece bizim değil, Balkanlar'dan Uzakdoğu'ya, Kuzey Afrika kıyılarından Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri'ne kadar çok geniş bir coğrafyanın vazgeçilmezi haline gelen Türk dizileriyle ilgili şöyle etli butlu bir belgesel hazırlanamaz mı? Hani diyorum ki; Kaynanalar'dan başlasak, Bizimkiler, Perihan Abla, Süper Baba, İkinci Bahar, Asmalı Konak, Kurtlar Vadisi, Çocuklar Duymasın, Aşk-ı Memnu düzleminde devam edip Seksenler, Doksanlar ve nihayet Muhteşem Yüzyıl'a bağlasak, bu dizilerin yaşamımıza etkilerini irdeleyip kamera arkalarında yaşanan sırlarına uzansak fena mı olur?
Yok mu, bunca malzeme kilerde küflenmeyi beklerken, helvayı kavuracak bir belgesel ustası?