Geçen hafta Kayseri'deki otobüs faciasında yaşamını yitiren üniversiteli kardeşlerimizle ilgili haberlerin, medyada hakkıyla yer almamasını eleştirmiştim.
Okurumuz Abdullah Özüer'in de konuyla ilgili bir yorumu var:
"Yazınızda, kazanın gündem yoğunluğuna kurban gittiğinden bahsetmişsiniz. Ama ben aynı fikirde değilim.
Anadolu'daki her haber gibi bu kaza da ulusal medyada yeterince yer bulamadı.
Örneğin; İstanbul'da görece önemsiz bir kazada bir kişi araçta sıkışır, beş dakika uğraşla araçtan çıkartılır, tüm haberlerde en az beş dakika yer bulur. Olayın tamamı beş dakikadır, hayati bir mevzu yoktur, toplumun tümünü ilgilendiren bir husus da yoktur ama uzun uzadıya haberlerde yer alır.
Anadolu'nun ücra bir yerinde bir kaza olur, 5-10 kişi vefat eder ama ulusal medyada 30 saniye ile 60 saniye arasında yer bulabilir ancak. (Bazen sadece bir resim ya da harita üzerinde gösterilerek) Kanallar, İstanbul'daki haberi kendi ekibiyle çekip Anadolu'daki haberleri ajanslardan para ile alıyor olmalarından mıdır bilemiyorum ama olay bu şekilde olmakta.
Böyle olunca da ulusal kanallara 'İstanbul'un yerel kanalı' gözüyle bakıyorum ben.
Kaza ile ilgili bir not:
Ölenlerden iki kişinin kazayı görüp de yardım ediyorken arkadan gelen aracın çarpmasıyla öldüğünü, ayrıca Erciyes'e ulaşımın üç farklı yolu varken en az kullanılan bu yolun, beş kilometre kısa diye tercih edildiğini de belirtmek isterim."