Ata Demirer'in son reklamını her gördüğünüzde siz de benim gibi kahkaha atıyor musunuz? Vallahi bizimki şu gariban 'Fasulye'den daha perişan bir halde. Konuşma paketinde internet olmadığı için profiline yeni resim yükleyen kız arkadaşına telefon açıp 'Like, like' diyor. Mesaj paketi yetersiz olduğu için, kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisine telefon açıp "İki nokta üst üste ters parantez... Bir sürü ters parantez... Aşkımmmm" diye yalvarıyor.
Reklam komik ama alt metninde dramatik bir mesaj barındırıyor gibi.
Duygularımızı nasıl da işaretlere, tek kelimelere indirmişiz değil mi? Eskiden sevgiliye hisleri anlatmanın yolu mısralardan, dörtlüklerden geçerdi. Şimdi ne yapıyoruz? Kısa mesajla 'SS' yazıyoruz. Yani 'Seni seviyorum' yazamayacak kadar acelemiz var...
Hoşlanmanın, beğenmenin adı 'like'lamak' olmuş. Tebessüm de noktalama işareti, somurtmak da... Önce iki nokta üst üste, sonra düz ya da ters parantez... İyi de, hayatımızı iki parantez arasına sıkıştırdığımızı ne zaman fark edeceğiz acaba?
Bir de... Telefonumuzdaki konuşma paketimizin kapsamı ne kadar geniş olursa olsun, hayatı sembollerle 'paketleyip' rafa kaldırdığımızı ne zaman göreceğiz?