SUMRU Yavrucuk, Altın Portakal'da görününce, hepimiz küçük dilimizi yutacak gibi olduk. Görüntüsü neredeyse tamamen değişmişti. Kısacık kestirip sarıya boyattığı saçları, formda fiziği ve genç kızlara taş çıkartacak cildiyle görenin bir kere daha baktığı bir afete dönüşmüştü. Tabii dedikodular başladı. 'Botoks yaptırmış', 'Yok canım, botoks kesmez; gerdirmiş', 'Silikon takviyesi de var galiba...'
Sumru Yavrucuk ise bunlara gülüp geçiyordu. Kısa sohbetimiz sırasında 'dışarıdan' hiçbir takviye görmediğini dile getirdi. Sadece saçlarını ve makyajını değiştirmişti o kadar ama herkesin atladığı haber başkaydı.
Sumru Yavrucuk, Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi adlı tek kişilik oyunuyla tam beşinci kez ödüle aday gösterildiğini Antalya'da öğrendi.
Yavurucu bu oyunla; TEB Yılın Kadın Oyuncusu Ödülü, Afife Jale Tiyatro Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ve Yeni Tiyatro Dergisi Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü'nü almıştı. Bu kez Tiyatro Dergisi tarafından Yılın En İyi Kadın Oyuncusu Ödülü'ne aday gösterildi.
Başkası olsa, bu müthiş başarıyı davul zurna ile ilan ederdi. Ama Sumru Yavrucuk bunu laf arasında, hem de utana sıkıla, sadece benim kulağıma fısıldadı. Başka ülkede olsa tek kişilik oyunuyla yılın en önemli beş ödülüne birden ipotek koyan tiyatrocuyu yere göğe sığdıramazlar. Röportajcılar, talk show programları peşinde koşar. Ama biz neyle ilgileniyoruz? "Sumru acaba yüzünü gerdirdi mi?"
Gerim gerim geriliyorum vallahi!