Oldum olası şu motosikletlere ilgi duymadım. Hayata biraz 'garantici' baktığımdan mıdır, nedir, asfalta hep dört lastikle birden tutunmak istedim. Hatta süratli otomobiller yerine sağ şeritte 50 kilometre ile sürebileceğim klasikleri tercih ettim.

ŞANS MI, ŞANSIZLIK MI?
Kıvanç Tatlıtuğ'un geçirdiği trafik kazasıyla beraber, ülkemizde motosiklet kullanmanın ne denli tehlikeli olduğu bir kez daha gündeme geldi. Araç sürücüleri ve yayalar, motosikleti ne yazık ki henüz 'araçtan' saymıyor. Motosiklet sürücüleri ise altlarında 300 kilometreye çıkabilecek güçteki aletlerin minik bir yağ birikintisi ya da asfalt üzerindeki yumruk büyüklüğünde taş yüzünden devrilebileceğini unutuyorlar. Son günlerde ünlülerin giderek artan bir tutkuyla motosiklete bağlanması da ayrı bir inceleme konusu. Bunun nedeni sadece maceraperest ruhları değil. Tanınmadan İstanbul caddelerinde rahat rahat gezebilmenin en pratik yöntemi motosiklet kullanmak. Kaskları sayesinde 'maskeli baloda' diledikleri gibi eğlenebiliyorlar. Bir de paparazzi takibinden sıyrılmak için motosiklet büyük bir kurtarıcı. Bu arada Kıvanç'ın jean reklamında motosiklet üzerinde göründüğü ilk hafta kaza yapması, kampanya açısından şans mı yoksa şanssızlık mı ona karar veremedim!.. Cemal Hünal attan düşüyor, Berk Oktay'ın yüzünü köpeği paralıyor, Kıvanç Tatlıtuğ motosikletiyle kaza yapıyor, Mehmet Akif Alakurt dizi setinde çala kılıç kavgaya tutuşuyor. Yüzleriyle, vücutlarıyla para kazanan insanların 'ekmeklerini' bu kadar ucuza riske etmelerini bir anlayabilsem...