Cumartesi günü okur sayfamızda Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencisi Elif Dilan'ın mektubuna yer vermiştim.
Son günlerde fizyoterapistlerin protestosuna neden olan bir uygulamadan söz ediyordu.
İki yıllık üniversiteler ve hemşirelik meslek okullarında üç aylık kurs sonucu fizyoterapistlik belgesi alınacağını belirtiyordu.
Dolayısıyla hem mesleğinin, hem de insan sağlığının tehlike altında olduğunu iddia ediyordu.
Hafta sonu AK Parti Milletvekili ve eski milli futbolcu, sevgili Hakan Şükür aradı. Benzer şikayetleri internet üzerinde hayretle izlediğini, sporculuk geçmişi nedeniyle konuyla yakından ilgilendiğini, üç aylık kursla fizyoterapist diploması almanın mümkün olmadığını anlattı ve yaptığı çalışmalardan söz etti.
İşin gerçeği şu; söz konusu öğrencilere üç aylık bir kursun ardından yeterlilik sınavı uygulanıyormuş. Bu sınavda başarılı olanlar ise tam 'üç yıllık' bir eğitimi tamamladıktan sonra fizyoterapistlik mesleğini icra etme hakkı kazanıyorlarmış.
Hakan, "Tabii ki sorunun başka çözüm yolları da olabilir. Bunu tartışabiliriz ama üç aylık kursla, fizyoterapist olunacağına dair söylentilere lütfen kimse itbar etmesin" dedi.
Hakan'ın, benzer bir durum olan, mühendislik yeterlilik belgesi konusunda da mesai harcadığını ve meselenin çözüme kavuşacağını da belirteyim.
Bu gelişme üzerine üç ayrı mutluluk yaşadım.
Birincisi; yıllarca dirsek çürüten fizyoterapistlerin mesleki hakları korunacaktı. Bu konuda herhangi bir endişeye mahal yoktu.
İkincisi; zaman zaman Meclis çalışmalarına katılmadığı için eleştirilen Şükür, toplumsal meselelerin çözüme kavuşturulması adına ciddi bir mesai harcıyordu. Üçüncüsü, köşemiz TBMM nezdinde de ciddi bir okur kitlesine sahipti.