3+1 yaz ekranının tek dişe dokunur sohbet ve eğlence programı olarak gittikçe sivriliyor.
Bana göre programı bu kadar cazip kılan en önemli özelliği; bir dakika sonra ne olacağını bizim üç delikanlı da dahil olmak üzere kimsenin bilmemesi...
Programın yarısından fazlası doğaçlama gelişiyor. Çocukların aklına bir anda bir aksiyon geliyor ve ortaya harika şov dakikaları çıkıyor. Bu hafta Yaren ekibiyle birlikte oynadıkları 'Tavuğumu kim çaldı?' oyunu ve izleyiciler arasında bulunan iki kız kardeşin oynamaya çalışıp da bir türlü beceremediği 90'lardan kalma el şaplatmaca oyunu öyleydi mesela... (Yok eğer bunların hepsi, daha önce yazılmış bir tekstin ürünüyse; bunu spontane gibi yutturmak da ayrı bir maharet doğrusu)

DAHİCE İŞLER...
Baston Takımı'nın kaptanı Tolga Gariboğlu'nu ağırlayıp 15 yıl sonra ekranda bir izleyiciye Hugo oyununu oynatmak da dahiceydi. Ekran karşısında hepimizin aklıyla vedalaşmasına sebep olan illüzyonist Aref'in Sayısal Loto numarası ise hâlâ beynimi kurcalayıp duruyor. İki haftadır programın en keyif aldığım bölümlerinden biriyse, üç kafadarın veda bölümünde seslendirdiği 90'lı yıllara ait pop şarkıları. Vallahi bu bölümden ayrı bir program bile çıkar.
Bu arada İbrahim Büyükak, müthiş doğaçlama esprileriyle giderek daha fazla öne çıkıyor. Oğuzhan Koç'un her hafta giydiği birbirinden ilginç tişörtler ise Acun'unkileri çoktan gölgede bıraktı bile. Oğuzhan'ı yakında dev bir tekstil firmasının hissedarları arasında görürseniz, şaşırmayın!