SIT-COM oyunculuğu denilince aklıma üç isim gelir: Hakan Yılmaz, Janset ve Cem Davran...
Zira sit-com için dinamik oyunculuk gerekir. Vücut dili ve yüz mimiklerini iyi kullanmak lazımdır. 'Komik olmak' ile 'gülünç olmak' arasındaki hassas sınırı da ihlal etmemek şarttır. Saydığım isimlerin üçü de güçlü oyunculukları ve enerjileri ile bu özellikleri bünyelerinde barındırdıkları için sit-com'ların altından her daim başarıyla kalkar.
Cem Davran'ı FOX'ta yayınlanan yeni dizisi Babam Sınıfta Kaldı'daki 'Erman' rolüyle yine çok beğendim.
Tek başına diziyi alıp sürükleyecek bir performans ortaya koymuş. Babası tarafından hep başarısızlıkla suçlanan, kız babası olmanın kaygılarından kendini kurtaramamış, geçmişiyle sürekli hesaplaşırken bir yandan da geleceğini inşa etmeye çalışan ama koyduğu tuğlalar hep devrilen baba rolünde Cem Davran son derece başarılı.
Kızının okuduğu üniversiteyi kazanan bir baba ile ondan utanıp çevresine onu arkadaşı olarak tanıtan kızı Yağmur'un maceralarını anlatan dizinin ilk bölümünde; Önder Açıkbaş, Defne Samyeli ve Mesut Yar gibi sürpriz oyunculara da rastladım. Özellikle meslektaşım Mesut'un performansından pek hoşnut kaldım. (Vallahi bu son cümle mesleki kontenjandan değil, tamamen samimi düşüncemdir)
İki sevimli ihtiyarı canlandıran Halit Akçatepe ve Ani İpekkaya ise şimdiden 'yaz ekranının en güzel çifti.'
ÖMÜRLÜK OLSUN
Sürekli duygusal gelgitler yaşayan 'Buse Gergin' karakterini oynayan Bengi İdil'e ise ayrı bir paragraf açmakta fayda var. Bu ismin yanına uğurlu tik'imi attım bile... Eminim ikinci-üçüncü bölümden itibaren ona yazılan sahne sayısı artacaktır.
Babam Sınıfta Kaldı; bağlı olduğu limana giderken fırtınaya tutulup balıkçı barınağına sığınan ama tüm mevsim orada demirleyerek geçirmek zorunda kalan tekneler gibi... Umarım seyir defteri 'sezonluk' değil, 'ömürlük' olur.