UEFA'nın Fenerbahçe ve Beşiktaş'a verdiği Avrupa kupalarından men cezası tartışmaları, spor gündemini dolduracağa benziyor.
Tabii ki bu takımlara gönül verenler için kolay kabul edilecek bir durum değil.
İsyan edenler, UEFA'nın çifte standart uyguladığını savunanlar, kişisel hatalar yüzünden kulüplerin mahkum edilemeyeceğini söyleyenler olacaktır. Ben de bir takımın sempatizanıyım ama eğer Türk futbolunun seviyesiz kişilerden temizlenmesini, her şeyden önemlisi 'Acaba?' demeden maç izleme keyfine tekrar varabilmemiz için şeriatın kestiği parmağın acısını içimize atmak zorundayız.
Beni asıl düşündüren ise şike dosyasını kapatıp her şeyi halledebileceğini sanan Türkiye Futbol Federasyonu'nun içler acısı hali. Bence bu Federasyon artık hem dışarıda, hem içeride inanılırlığını yitirmiştir ve istifa etmesi gerekir.
Bir de... Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın bilerek ya da bilmeden şike çamuruna bulaştırıldığı o günlerde kulübün başında bulunup Galatasaray'ı hiçbir şaibe altına sokmayan ama buna rağmen yerden yere vurulan eski başkan Adnan Polat'a sarı-kırmızılıların özür borcu olduğunu düşünüyorum.