Bu köşenin müdavimleri gayet iyi bilirler. Yazarınız, herhangi bir olayı değerlendirirken 'tamamen kötü' ya da 'külliyen iyi' şeklinde yorumlamaz.
Güzelliklerin içindeki çirkinlikleri, doğruların içinde yer alan yanlışları da yanlarına iliştirir ki, hem objektiflik sağlansın, hem de son değerlendirme okura kalsın.
Yine öyle yapacağım. İzlerken keyif aldığım Akdeniz Oyunları Açılış Töreni'nde ve TRT'nin yayınında gözüme batanları da yazacağım:
Gönül isterdi ki, açılış töreninde, özellikle de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu canlandırılırken Mustafa Kemal Atatürk de bir şekilde resmedilsin ama yoktu.
Sahada sadece kağnı ile mermi taşıyan Anadolu kadınlarını gördük.
Kadına verdiğimiz değeri dünyaya anlatması açısından son derece etkileyiciydi ama 'Atatürk'ü unutmayı' da haklı göstermeye yetmezdi.
Yayını nakleden spikerler de iyi hazırlanmamış gibiydiler. Canlandırmaları yapan sanatçıların kim olduğunu çok merak etmeme rağmen öğrenemedim. Halk oyunları ekiplerinin de hangi kuruluş ya da derneğe üye olduğu söylenmedi. Verdikleri bunca emeğe karşın, en azından isimlerinin anılmasını hak etmişlerdi doğrusu.
Töreni TRT 1'den izlerken, resmi konuşmalar bitip de sıra heyecanla beklediğim görsel şölene geldiğinde yayın kesilip reklama geçildi.
Dönüşte İspanya ile Tahiti arasındaki Konfederasyon Kupası maçı ekrandaydı. Telaşla zap'lamaya başladım.
Törenin geri kalanını TRT Türk'te yakaladım ama o yayın da bir süre sonra kesildi ve başka programa geçildi. Aradım, taradım, devamını TRT Haber'de bulup törenin sonunu getirebildim.
Yahu sevgili spiker ve editör kardeşlerim, "Törenin devamını TRT'nin şu kanalından izleyebilirsiniz" demek çok mu zor ya da ekranın altından altyazı geçirip yayının devam ettiği TRT kanallarını anonslamak için Einstein'in IQ'süne mi sahip olmak gerekiyor?