Yakınımızda değiller diye görmezden, duymazdan gelemeyiz... Güneydoğu'nun bir köyünde ya da Suriye'de, Filistin'de, Bosna'da, Azerbaycan'da olmadıkları için onları yok sayamayız...
Myanmar ya da bir başka ifade ile Burma'da yaşanan vahşetten söz ediyorum. Zaman zaman haber bültenlerinin son sıralarına ya da gazetelerin iç sayfalarındaki dış haberler sütunlarına sıkışıp kalıyor ama vahşet, vicdanlardan taşacak kadar büyük.
Son bir aydır Burma'da Budistler, Müslümanlar'a karşı bir soykırıma girişti. Gördüklerim, duyduklarım öyle kan dondurucu ki; insanlığımdan utanıyorum. Eğer bir an önce harekete geçilmezse, 4 milyon Müslüman; Budist çeteler tarafından ya katledilecek ya da sürgüne gönderilecek.
Burma'nın Müslüman çocukları siz bu satırları okurken saklambaç oynuyorlar. Ama bildiğiniz saklambaç oyununa benzemiyor bu... Çünkü sobelenmenin adı ölüm...
Eli kanlı Budistler, ev ev dolaşıp katledecek Müslüman çocuk arıyor. Köyleri ateşe verip içindekileri diri diri yakıyorlar. Ve Batı dünyası bu insanlık dramını, sadece kendilerinden 'uzak' olduğu için seyrediyor.
Öyle ya, orası Uzak Doğu...
Soydaşımız olmamaları, tarihsel bağımızın bulunmaması onlara sırtımızı dönmemizi gerektirmez. Unutulmamalı ki bu millet, ta Kore'de sadece 'insanlık' için savaştı. Aceh'in yaralarını sarmak için binlerce kilometreyi aşıp yardım götürdü. Afrika'da, Balkanlar'da, Afganistan'da huzur ve güvenliği sağlamak üzere silahlı kuvvetlerini Barış Gücü şemsiyesi altında seferber etti.
ABD gibi dünya jandarmalığına soyunalım demiyorum ama şu an dünyadaki en güçlü ve en güvenilir Müslüman ülke olarak dünyanın dikkatini Burmalı çocuklara odaklayacak diplomatik ve insani duyarlılığı göstermek zorundayız.
BOYNUMUZUN BORCU
"Kendi memleketimizdeki zulmü, hak ihlallerini, faili meçhulleri çözdük de elin Burmalı'sına mı yetişeceğiz?" kolaycılığına lütfen düşmeyelim.
'İnsanlığın'uzağı, yakını, milliyeti, dini, önceliği, sonralığı olmaz.
Orada çocukları diri diri yakıyorlar. Zaten bugün bizim memleketteki terör sorununun bu kadar bacayı sarmasının nedeni; yıllardır devam eden 'Onların çocukları, bizim çocuklarımız' ayrımcılığı değil mi? Bari Burmalı çocuklar ölüme sobelenmesin!