O Ses Türkiye'deki seçimlerle ilgili köşemize çok sayıda şikayet mektubu ulaştı.
Her eleştiriyi hoşgörü göstererek dikkate alan ve hepsini programları için birer itici güce çeviren Acun Ilıcalı'ya yardımcı olabileceğini düşünerek, isminin saklı kalmasını arzu eden okurumuz Ş.B.'nin yorumunu paylaşıyorum:
"İTÜ Müzikoloji mezunu ve Türk Müziği Yüksek Lisans öğrencisiyim. Size dün izlediğim O Ses Türkiye isimli yarışma ile ilgili görüşlerimi paylaşmak için yazıyorum:
Dünkü program formatının hiç adil olmadığını düşünüyorum. Canım performansların, sırf takım liderlerinin popülaritesi ya da Türk halkının kaliteli yorumu ayırt etmekteki eksikliği nedeniyle elendiğini düşünüyorum. Bilhassa Hadise'nin takımındaki adaylara haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Eleme kesinlikle seyircilere bırakılmamalıydı. Hiç olmazsa yüzde 50 halk oyu, yüzde 50 de adayı yarışmayan diğer iki jüri üyesinin puanlamasına bakılmalıydı. Örneğin; Aydan Ceren, mükemmel bir performans sergilemesine rağmen, Ayda'nın, güzelim türküyü tabir-i caizse iğfal etmesine rağmen, yüzde 83 oyla yarı finale çıkmasını kınıyorum.
Diğer taraftan Samet'in o duru sesinin bir kenara bırakılıp rahmetli Barış Akarsu fanatiği olduğunu düşündüğüm Onur'un, Cem Karaca'nın o çok sevdiğim parçasına yaptığı yorum ertesinde annesiyle yaptığı içli konuşmanın sonunda, yarı finale taşınmasına diyecek söz bulamıyorum. Bir kere daha anladım ki, benim ülkem emek harcayanın değerli sayıldığı bir memleket olmaktan uzaklaşmış..."