Ali Poyrazoğlu ile sohbet ederken, kahvelerimiz geldi. Tabii yanlarında birer bardak suyla birlikte.
Ali Ağabey, serçe parmağını su bardağına daldırıp daha sonra fincanının üzerine getirerek kahveye bir damla su damlattı.
Gazetecilik merakıyla sordum: "Bunu niye yaptın Ali Ağabey?"
Önce anlatmak istemedi ama daha sonra karşısındakinin bir 'gazeteci' olduğunu hatırlayıp nezaket göstererek açıkladı:
"Bunu bana KKTC'nin eski cumhurbaşkanı sayın Rauf Denktaş öğretmişti. Eğer kahvende zehir varsa, bu bir damla su, onu köpürtüp, ortaya çıkartırmış. Yani su, kahvedeki tüm kimyasalları deşifre edebilirmiş. O günden bugüne dışarıda ne zaman kahve içsem, refleks olarak bunu yaparım."
KEŞKE BİLSEYDİ
Ben merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğüne inanıyorum. Bu konuda ne özel bir bilgim, ne de araştırmam var. Sadece hislerim bana bunun böyle olduğunu söylüyor.
Ali Poyrazoğlu'nun serçe parmağına kondurduğu 'mini laboratuvarı' görünce, "Keşke birileri bunu Özal'a da anlatmış olsaydı" diye geçirdim içimden...