Eskiden işi sadece 'sunuculuk' olan insanlar vardı. Orhan Boran, Halit Kıvanç, Erkan Yolaç, Erhan Yazıcıoğlu, Korhan Abay, Ayşe Egesoy, Mehpare Çelik gibi... Şimdi ise sunuculuk, özellikle de yarışma sunuculuğu tamamen tiyatro ve dizi oyuncularının egemenliği altına girdi. Asıl işi sunuculuk olanlar ise birer birer oyuncu olmaya başladılar. Vatan Şaşmaz, Ebru Akel ve Murat Başoğlu'nu bu gruba dahil edebiliriz. Öykü Serter gibi işi 'sadece ve sadece sunuculuk yapmak' olanlar ise evlerinde iş bekliyorlar.
'EK İŞ' OLMASIN
Aslına bakarsanız, oyuncuların sunuculuk performanslarından şikayetçi değilim. Kenan Işık artık Kim Milyoner Olmak İster? markası ile özdeşleşti. Selçuk Yöntem, Büyük Risk'i sırtlamış, götürüyor. İlker Ayrık, Ben Bilmem Eşim Bilir ile yıldızını parlattıkça parlatıyor. Eser Yenenler, Eyvah Düşüyorum'da ayakları yere sağlam basan tek stüdyo karakteri. Ufuk Özkan, Aileler Yarışıyor'da, Tamer Karadağlı ise Güven Bana'da güven veriyor.
Gelin görün ki, sunuculuğun oyuncular tarafından kotarılan bir ek iş haline gelmesinden de hoşnut değilim. Özellikle TRT'de sunuculuk eğitimi alan, diksiyonundan dil bilgisine kadar her yıl sınav üstüne sınava giren ama sunacak program bulamayan başarılı gençlerin, her akşam karşılarında sunucu olarak ünlü oyuncuları gördüklerinde ne hissettiklerini doğrusu merak ediyorum...