Bu hafta ekranda muhteşem dönüşler vardı. Kurtlar Vadisi sezona heyecan ve aksiyon yüklü müthiş bir bölümle döndü.
Memati'nin katilinin bulunma sürecinde Polat'a İhtiyarlar Meclisi tarafından biçilen yeni görev tanımı, onunla birlikte biz gedikli Kurtlar Vadisi izleyicilerini de heyecandan heyecana sürükleyecek gibi görünüyor. Tabii bu arada dizi her zaman yaptığı gibi bu kez de Suriye olayı hakkında 'ilk haberleri' vermekten geri durmadı.
UÇURUM'UN DERDİ
Bir başka muhteşem dönüşün sahibi ise Uçurum oldu. Bu diziyi benim gibi izleyiciler için farklı ve cazip kılan; anlatacak bir derdi, söyleyecek bir sözü olması... Bu ülkenin yıllardır kanayan yarası olan 'yabancı uyruklu kadınların fuhuş bataklığına sürüklenmesi' olayının sadece 'elin derdi' olmadığını öyle güzel, öyle vurucu sahnelerle anlatıyor ki...
BEŞİKÇİOĞLU FARKI
Ama bana göre geri dönüşler haftasının yıldızı Behzat Ç. oldu. Bölüm değil, âdeta başlı başına bir sinema filmi gibi çekilmişti. İmgesel sahnelerle çeşnilendirilen bölüm, Erdal Beşikçioğlu'nu izleyicinin gözünde bir kat daha büyüttü. Yıllardır Ankara sahnelerini 'Bir Delinin Hatıra Defteri' oyunuyla sallayan Beşikçioğlu, 'uzmanlık alanı' olan rolleri üzerine öyle bir geçirdi ki, izleyenler şaştı kaldı. Savcı olan karısının öldürülmesiyle kişili ği beş parçaya bölünen Behzat, bölüm içinde bu beş karakterin de hakkını öyle bir verdi ki... Behzat bir anda hem seri katil, hem deli, hem intihara eğilimli bir psikopat, hem de uyuşturucu bağımlısı oluverdi. Behzat'ın içinden fışkıran beş ayrı Behzat'ı bir bölümün içinde bu kadar inandırıcı bir oyunla ekrana taşımayı da ancak Erdal Beşikçioğlu gibi bir 'süper yetenek' başarabilirdi zaten...
Peki Behzat Ç.'nin bu 'tarihi' bölümü neden reyting listesinde gerilere düştü? Yanıtı, en üstteki haberin içinde: Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan...