Oyunculuğu en fazla eleştirilen ünlülerden biri de Pınar Altuğ'dur.
Memlekette herkes oyuncu koçu ya, herkes drama hocası ya; konuşurlar da konuşurlar. Ama unuttukları bir detay vardır; Pınar Altuğ, oyunculuğa en zor yerden başlamıştır.
Mesleğe emek verenler iyi bilir, sit com oyunculuğu öyle her babayiğidin altından kalkacağı bir iş değildir.
Pınar Altuğ, hiçbir deneyimi olmamasına rağmen, ilk ekran macerasında bu ağır yükün altına girmiştir. Üstelik Çocuklar Duymasın'daki rolü tam bir 'denge noktası'dır. Öyle, kahkahalar attırmaz belki ama ana fikri hep o verir, son sözü hep o söyler.
KUSURSUZ SUNUCU
Tabii ki Pınar Altuğ'un oyunculuğunun eleştirilecek tarafları da yok değil. Evet, oyunculuk yeteneği tartışılabilir ama sunuculuğu asla tartışılmaz.
Altuğ, ikinci kez üstlendiği Bir Şarkısın Sen programındaki sunuculuk görevini neredeyse 'kusursuz' icra ediyor.
Bir kere diksiyonu, dil bilgisi ortalamanın üzerinde. Doğaçlama sunum yeteneği de üst düzeyde. (Keşke tüm sunumlarını prompter'a bağlı kalmadan, bildiği, içinden geldiği gibi yapsa...)
Pınar Altuğ'un saç, makyaj ve kostüm seçimleri de ince bir zevk ürünü.
Fizik özellikleri ve stiliyle de ekrana yakışıyor. Ayrıca programın ünlü konuklarını en zarif ve en içten şekilde ağırlamayı, onore etmeyi de iyi beceriyor.
Hepsinden önemlisi; Pınar Altuğ anne olmanın da verdiği avantajla çocuk ruhundan iyi anlıyor. Onlarla nasıl konuşması gerektiğini iyi biliyor.
Bu haliyle, programın temel ihtiyacı olan pedagog- sunucu profiline tam oturuyor. Bir Şarkısın Sen artık Pınar Altuğ'suz olmazmış gibi görünüyor...