Türk'ün Uzayla İmtihanı hayal kırıklığı yarattı. Süpertürk filmi de öyle... Oysa her iki yapım da iyi yazarların kaleminden çıkmış, güçlü oyuncu kadrolarıyla desteklenmiş ve işi bilen yapımcılar tarafından hayata geçirilmişti.
Peki neden reytingde ve gişede hüsran yaşadılar?
Çünkü halk artık 'komik kahraman' istemiyor. Daha doğrusu, millette fanteziye gülecek hal yok... Çünkü hayatın kendisi kocaman bir fantezi oldu.
En gülünesi hikayeler, haber bültenlerinde, manşetlerde...
Örneğin,Türkmax'ta kurgulanmış haberlerle izleyiciyi gülümsetmek için yola çıkan Heberler diye bir fantezi bülten var. Ama gerçek haberlerden, fantezilere yer kalmıyor ki... Spikerler hemen her haberden sonra; "Bu bir heber değil, haberin ta kendisiydi" diyorlar.
Yani hayat artık hiçbir mizah yazarının hayal gücüne prim vermeyecek kadar saçma.
Öyle ya, seçimde oy kullanmayı unutan parti lideri dururken, millet Süpertürk Tamer Karadağlı'ya niye gülsün ki? Ya da her gün viyadükten kamyon uçuranların ülkesinde, Ufuk Özkan'ın çıkıp uzay gemisi uçurmasına niye şaşıralım ki?