Ne güzel bir dizi tanıtımıydı o... Çok yakında atv'de başlayacak 2 Yaka Bir İsmail'in tanıtımında, Balıkçı İsmail teknesinde ağlarını toplarken; fener direğine astığı radyo, dalgalar yüzünden iki yana sallanıp duruyordu. Radyonun her salınışında istasyon da değişiyor; bir Türk radyosuna, bir Yunan radyosuna geçiyordu. Ama gelin görün ki, her iki radyoda da o sırada aynı şarkı çalıyordu: Rüzgar... Birinde Türkçe, diğerinde Rumca...
Yıllardır gözü dönmüş politikacılar iki yakanın halklarını birbirinden uzaklaştırmaya çalışsa da, aslında bu kadar yakındık işte birbirimize...
Küçükkuyu'ya her gidişimde, Kaz Dağları'nı geçerken radyomun istasyonu da kendiliğinden değişir. Bir Yunan radyosunun sinyallerine tünemiş rembetiko gelip konuverir antenime...
Ve ardından cep telefonuma GSM operatörünün hatalı uyarı mesajı düşer: "Yunanistan'a hoşgeldiniz!" Tabii ki lastiklerimin altındaki, canım vatanımın kutsal toprağıdır. Ama Ege'de olduğumu işte o zaman hissederim. Zira karşıdaki Midilli adası birkaç kulaç mesafededir. Sanki ıslık çalsam, cevap verecektir kahveci Yorgo...
2 Yaka Bir İsmail'i fena halde bekler oldum. Acaba her ilkbaharda daha da depreşen Kuzey Ege hasretimden olmasın? Ah bilseniz, öyle bir firar edesim var ki...