Hep derim ya, insan yarışma stüdyosunda adını bile unutur diye, hafta sonu Eyvah Düşüyorum'da bunun akıllara durgunluk verecek bir örneği yaşandı.
Mehmet, hava trafik kontrolörüydü. Yani havaalanlarındaki kontrol kulelerinde onlarca uçağa aynı anda yön ve yükseklik rotası verip, onları sağ salim piste indiren, pistten kaldıran uzmanlardan.
Mehmet, dairenin içine girip sorusunu beklemeye koyuldu. Şansa bakın ki, soru tam da uzmanlık alanından geliyordu. Üstelik dört harfli kelimenin son harfi olan 'T' de verilmişti. Soru şöyleydi: "Uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan özel yol?" Herkes Mehmet'in şak diye yanıt vereceğini beklerken, bizim genç kontrolör akıp giden saniyelere baka kaldı, "Aklıma 'slot' geliyor ama..." filan dedi. Ve süresi bittiği halde 'Pist' diyemedi.
Sunucu Eser Yenenler, yarışmacının şaka yaptığını sandı. Ama hava trafik kontrolörünün aklına bir türlü 'Pist' gelmemişti. Eser, bizimkinin başına gelecek olanı açıkladı: "Sen beni piste indiremedin ama ben seni aşağı indireceğim. İniş takımların açık mı, bir kontrol et bakalım..."
Ve bizim kontrolör, kontrolsüz bir biçimde delikten aşağı uçtu...
Ben bu heyecanlı genç arkadaşın yerinde olsam yıllık iznimi alır, birkaç hafta işe gitmezdim.
İş arkadaşlarının yapacağı geyiği düşünüyorum da, aman ki ne aman! "Kuleden, TK 722'ye, aşağıda gördüğünüz, böyle yol gibi, üzerinde şeritler, ışıklar filan olan açıklık var ya, hah işte oraya doğru alçalabilirsiniz!"