ALLAH her şirketi Ali Kaptan'dan korusun. Öyle Bir Geçer Zaman ki'de holdingi ele geçirmeye çalışan Kenan, silah kaçakçılığı yapmak için bir gemi filosu kurdu.
Satın almak istediği gemileri de Ali Kaptan'ın onayına sundu. Geçen hafta Ali Kaptan bu gemilerden biri için "Evet, bu gemiyi iyi biliyorum.
Harika bir gemi. Mutlaka alınmasını isterim" filan demişti.
Bu hafta Ali Kaptan'ın methiyeler düzdüğü o gemiyi gördük. Hatta bizim kaptan, Kenan'a "Müsaade ederseniz, kaptan köşküne çıkmak istiyorum. Çok özlemişim" dedi. Ama rıhtıma bağlı gemiyi görünce şoke oldum. Sanki halatla iskeleye bağlı olmasa batacak gibiydi.
Gövdesi pas içinde, bazı yerleri ise çürümüştü. Anladım ki şirketi Kenan değil, bizim Ali Kaptan batıracak!
Bu arada Süleymen(!) artık işi iyice abarttı. Önce Soner'e ateş etmek üzere olan Aylin'in tabancasını tek kurşunla düşürdü. (Bu sahneyi görse, John Wayne'ın içi giderdi vallahi.) Ardından 8 takla atıp uçuruma yuvarlanan otomobilin içinden Soner'i çıkartarak hastaneye yetiştirdi. Diyeceğim o ki, insanüstü yeteneklerle donatılmış, Süpermen'e beş çeken kahramanımız Süleymen, artık saat başı Soner'i kurtarmaya başladı... Zaten Soner'in son sürat giden otomobiline yetişip araç uçuruma yuvarlandığında aşağı inerek, düşüşü izleyecek kadar süpersonik bir hıza sahip olması, üstün yeteneklerinin bir ispatıydı.
Dizideki kazalar ve sonuçları ise bir garip... Geçen hafta Nihal gidip sarı taksiye çarpınca ölüverdi. (Vallahi taksi ona çarpmadı!) Ama Soner uçurumun dibinde ortadan ikiye bölünen otomobilin içinden sadece iki kaburga kırığıyla kurtuldu! Allah'ın işi işte...
Bir de 70'li yıllarda emniyet kemeri olmamasına rağmen, Soner'in kullandığı siyah Mercedes'te kemer vardı.
Ayrıca parçalanan aracın bagajından bir de tüp fırlamasın mı? Onlar da Allah'ın bir hikmeti olsa gerek...
Ama zaten köşkten çıkarken ben Soner'in kaza yapıp otomobili parçalayacağını anlamıştım. Zira filosunda bulunan onca süper klasiğin arasından şu aralar piyasada 6 bin liraya satılan 115 kasa Mercedes'i tercih etmişti!