Gazetemiz Sabah'ın Somali seferberliği tüm hızıyla devam ederken, vatandaşlarımızın Afrika'da hayatta kalma mücadelesi veren 'insanlığa' desteği de giderek artıyor.
Ancak bu konudaki tüm sorumluluğu sade vatandaşın sırtına yüklemek, bilmem ne kadar doğru. Evet, şu mübarek günlerde imkanı olanların olmayanlara el uzatması bir vicdan, bir insanlık görevi ama bu misyonu asıl üstlenmesi gereken kişiler hovardalık yapıyor. Kimler mi? Belediyeler...
Haberlerde izlerken içim cız ediyor. Bilmem ne belediyesi 10 bin kişilik sokak iftarı düzenlemiş. Sofrada bir tek kuş sütü eksik. Bilmem ne belediyesi iftar yemeğine 10 binlerce dolar ödeyip, en ünlü sanatçıyı getirerek, konser verdirmiş. Bilmem ne belediyesi 450 kişi için tekne kiralayıp, Boğaz'da iftar yemeği vermiş. Bunun adı israftır. Bunun adı gövde gösterisi, şatafattır. Belediye dediğin, ihtiyaç sahiplerini tek tek belirler. Onların evlerine kadar iftarlıklarını servis eder. Yok eğer komşuluk, hemşehrilik duygularını körüklemek için insanları aynı sofrada bir araya getirmek istiyorsa, bunun masraflarını kendi bütçesinden değil, bulacağı gönüllü sponsor firmalardan sağlar.
Ben belediyelerin başında olsam; gösteriş ve hovardalık peşinde koşacağıma, o görkemli iftar yemeklerine harcayacağım parayı Somali'deki açlıktan kırılan Afrikalı çocuklara gönderirdim. Böylesi daha sevap değil mi?