Cem Yılmaz'ın rol aldığı son telekomünikasyon firması reklamı, şahane bir komedi filmi tadında. Bir kere çok iyi yazılmış, çok iyi kurgulanmış. Ayrıca tekniği ve prodüksiyonu da göz alıcı.
Cem Yılmaz'ın daha önceki reklamlarında en büyük sorun, Cem'in ürünün önüne geçmesiydi.
Nasıl olmasın ki? Adam, ülkenin en komik, en hınzır, en renkli komedyeni. Ama bu kez 'tehlikenin' önüne geçmek için harika bir taktiğe baş vurulmuş. Cem, kasten, kendi ağzından 'küçültülmüş', ürün/hizmet büyütülmüş. Çakma Cem, gerçeğinin boyuyla dalga geçiyor. Sonra "Reklamda neden gerçek Cem Yılmaz kullanılmadı?" sorusuna şahane bir özeleştiri geliyor: "Kapıkule'den çıktıktan sonra kim tanır Cem'i?" Böylelikle reklamdaki Cem Yılmaz etkisi adeta kablonun dışı gibi soyulup asıl 'geçirgen' kısma ulaşılıyor.
Cem Yılmaz gibi bir fenomeni kendi oynadığı reklamdan 'soyutlayıp', ürünün üzerindeki 'gölgesinden' kurtulmak için bundan dahiyane bir yöntem bulunamazdı. Reklamda iki yerde kahkahayı koyverdim.
Biri, 'Sen Alpler'e gideceksin' diye talimat verdiği gencin, mahalleden arkadaşı Alp'lerin evine gitmesi. İkincisi, "Heidi'ye bak, bizim alt yapı sayesinde Peter ile görüşüyor" lafı...
Başta Cem olmak üzere bu şahane reklama emek veren herkesi gönülden kutluyorum.