Galatasaray kötü günler geçiriyor. Hem sahada, hem saha dışında. "Düşenin dostu olmaz" derler, Cimbom'a vuran vurana...
Son darbe ise Telegol'den geldi. Telegol yorumcuları Arda'nın Avusturya maçında attığı golden sonra basın tribününe yaptığı "Bunu da yazın" işaretini üzerlerine alınmışlardı. Hemen Galatasaray ve Arda dosyaları açıldı. Hem de 1.5 ay önce TT Arena'da başına fırlatılan cam şişe nedeniyle ağır yaralanan minik Galatasaraylı Batuhan üzerinden...
Telegol, Batuhan'ın evine bağlandı. Çocukcağız, durumu nedeniyle okuluna gidemiyordu. Okulda 'bire bir' eğitim alması gerekiyordu. Annesi, Galatasaray Kulübü'nün ilgisizliğinden yakındı.
Telegol yorumcuları, Arda hayranı minik Batuhan'ı milli futbolcunun ziyaret etmemesini eleştirdiler. "Kebapçı açılışı olsaydı, giderdi" dediler. Galatasaray'ın vefasızlığı üzerine başta Dr. Ahmet Çakar olmak üzere Telegol yorumcuları açtılar ağızlarını, yumdular gözlerini. Elbirliğiyle Galatasaray'ı 'vefa liginde' küme düşürdüler.
Ama Galatasaraylılar adına en 'can acıtan' öneri Erman Toroğlu'dan geldi.
Dedi ki, "Şu anda istese Aziz Yıldırım, Galatasaray'ı bitirebilir. Galatasaray'ın ilgilenmediği minik Batuhan'a sahip çıkıp tüm tedavi ve eğitim masraflarını üstlenerek, Galatasaray'a unutulmaz bir darbe indirebilir..."
Bana göre bir çocuğun geleceği, asla futbol fanatizmine ya da kulüp menfaatlerine malzeme edilmemeli. Sarı-kırmızılı yönetim, her ne kadar yayınladığı bildiriyle, "geleceğe yönelik suistimal korkusunu" dile getirip, Batuhan'a yardım eli uzatmaya çekinse de, ben vicdan sahibi Galatasaraylılar'ın Batuhan'ı yalnız bırakmayacaklarından adım gibi eminim.