Dün sabah her gün olduğu gibi önce bizim muhaberat servisinden postalarımı aldım. İçlerinde şatafatlı bir zarf hemen dikkatimi çekti. Açtım, içindeki davet mektubunda aynen şöyle yazıyordu: "Sayın Yüksel Aytuğ, Beyaz Saray'da gerçekleşen önemli siyasi ve sosyal gelişmelerden, Air Force One ile ilgili görüşmelerime, resmi yemeklerden, ailem ile geçirdiğim keyifli vakitlere kadar günlük yaşamımın her anına ve Hillary Clinton ile ABD Dışişleri Bakanlığı'nın perde arkasında yaşananlara tanık olmak istiyorsanız, sizleri 20 Mart Pazar 21.00'de National Geographic Channel'da ağırlamaktan büyük onur duyarım. İmza: ABD Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama..." (Vallahi gerçek imzası vardı.) Okur okumaz beni bir telaş aldı. Yeni smokin lazım... Huzura eli boş gidilmez, Kapalıçarşı'dan bir şeyler bakmalı... Pasaportumun süresi dolmamıştır inşallah... Niye Beyaz Saray'da değil de National Geographic kanalında davet veriyor ki?.. National... Belgesel kanalı... Amanın!.. Tüh!.. E tabii ya... Bu bir belgesel... Sözde, ABD Başkanı bizi ekranda belgeseli izlemeye davet ediyor... Olsun... 15 saniyeliğine bile olsa, "Eee, N'aber Barack, takma kafana şu dünya işlerini, nerede tırak orada bırak!" demenin hayalini kurmak bile güzeldi...