Salı gecesi pek çok evde saatler 22.51'i gösterirken bu ses yankılandı... Öyle Bir Geçer Zaman ki'de 'cicianne' Carolin, herkesin sevgilisi küçük Osman'a tokat atınca millet galeyana geldi. Bekledim ki vatandaş Taksim'de toplanıp sloganlar atsın: "Osman'a uzanan eller kırılsın!" "Hepimiz Osman'lıyız..." " Carolin go home!" Ama Carolin'in bir sözü vardı ki Ali Kaptan gibi hepimizi duraklattı: "Sen hiç dövmedi kendi çocuk? Vurmadı hiç Mete?" Aha da Ali Kaptan'a kapak! Hem de ambar kapağı ebadında... Sahi ne olacak bu dizideki 'Ne bu şiddet bu celal' hali? Mete ile okul arkadaşları nöbetleşe birbirlerini dövüyor. Ali Kaptan ile oğlu Mete zaten 15 raundluk boks maçında. Soner deseniz, Roman vatandaşlara sıra dayağı atıp kurşunlamakta. Carolin, Osman'a, Cemile ise Berrin'e tokadı basmakta... Vallahi şiddet unsurları nedeniyle yerden yere vurulan Kurtlar Vadisi bile bu dizinin yanında La Fontaine'den Masallar gibi kaldı. Üstelik Vadi'de şiddet uygulayanlar, 'o yolun yolcusu' mafya üyeleri... Peki ya Öyle Bir Geçer Zaman ki'dekilere ne demeli? Sıradan insanlar her fırsatta şiddete başvurunca, 'yıkım' daha şiddetli olmuyor mu? Bir de bu 'Osman sömürüsü' ne zaman son bulacak? Zavallıcık, şimdi bir de denize düştü. Bir hafta boyunca suyun içinde çırpınıp duracak. Biliyoruz ki, kurtulacak. (Yoksa koca adam sesiyle hikayeyi nasıl anlatsın?) Osman kurtulacak da, çocuk zaafından beslenen reyting canavarından biz ne zaman kurtulacağız. İşte asıl mesele bu!