Haber bültenlerinin başlangıç bölümlerine bakıyor musunuz? Rekabet öyle bir hal aldı ki, haberin başında müşteri çekmek için kumpanya cazgırları gibi davranıyorlar. "Koş vatandaş koş, en acayip yaratıklar, en görülesi ucubeler içerideeeee!.. Sevgilisi, kadını otobüs durağında 27 bıçak darbesiyle nasıl öldürdü? Bu görüntüler sadece biz-deeee!.. Göle balık tutmaya giden yavrularının ölüm haberi bir anneyi nasıl yıktı? O anlar yalnızca bizim bülten-deeee..." Haber vitrini değil sanki kasap vitrini... Haberin en acılısı, en vahşisi, en yürek dayanmayanı en önde... "Haber merkezimiz en dayanılmaz felaketleri, en süzme cinayetleri, en acılı feryatları iftiharla sunar!.." Bir de hangi haberle bültene başlayacaklarını bir bilebilseler... Alın size bültenlerden örnek bir giriş: "İki gündür ortalıkta görünmeyen Başbakan Erdoğan bugün ortaya çıktı ve Şanlıurfa'da bir milletvekilinin cenaze törenine katıldı. Bu arada sürpriz bir telefon görüşmesi de yaptı. (Hah, tamam, demek ki bülten bir protokol haberiyle başlayacakmış) Ama bu haberi vermeden önce günün haber başlıklarına bir göz atalım. (Hoppalaaaa!) Otelde isyan, küçük yaramazların suçu birbirlerinin üzerine atma yarışı, bayramda balık bereketi... (Acep hangisiyle başlayacaklar ki?) Ama onlardan da önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Portekiz günlüğü... (Alın size bir ters köşe daha)" Yahu seçin aralarından bir tanesini de izleyelim kardeşim!..