Spor programlarının giderek birbirine benzemesinden şikayetçi bir sporsever olarak Lig TV'deki "3 Korner 1 Penaltı" bana çölde vaha gibi geldi. Mehmet Ayan'ın moderatörlüğünde Haşmet Babaoğlu ve Ali Ece'nin farklı ve renkli yorumlarıyla dinamizm kazandırdıkları program, maç karelerinin ve spor yorumlarının arasına gizlenmiş ince detayları, son derece derinlikli ama izleyiciyi sıkmayan hoşlukta analizlerle ekrana taşıyor. Mehmet Ayan tam bir "muz orta" üstadı. O kenardan kesiyor, diğerleri kafayı yapıştırıyor. Haşmet Babaoğlu'nun futbola kattığı felsefi ve sanatsal nahifliği her zaman sevmişimdir. Onun yanına yeni neslin en parlak, en esprili ve en "hiperaktif" yorumcusu Ali Ece'nin konulması müthiş isabetli olmuş. Ali Ece'nin isminin altını bir kez daha kalın bir çizgiyle belirliyorum. Spora "Cem Yılmaz tarzı" getirdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Eleştirilerini müthiş esprili ve zekice benzetmelerle süslüyor. Şöyle diyor mesela: "Bilica'dan sonra Yogo'nun oynaması, Banu Alkan'dan sonra Marilyn Monroe etkisi yaratmasa da en azından Hülya Avşar gibi gelecektir Fenerbahçe'ye..." "3 korner 1 penaltı" çocukluğumuzun sokak arası futbolunun vazgeçilmez kuralıydı. Bu kural yüzünden kale önünde daha "derli toplu" defans yapardık. Giderek ekseninden kayan, merkezinden savrulan spor programcılığına "3 korner 1 penaltı" sorumluluğunu getiren ama bunu yaparken sıkıcı olmamayı başaran üç yorumcuyu da yürekten kutluyorum. (NOT: Program salı akşamları Lig TV'de 20.30'da yayınlanıyor)