Her ne kadar dünyanın en güvenli ulaşım yöntemi havayolu olsa da, uçak korkusu olanlara National Geographic'teki "Uçak Kazası Raporu" belgeselini önermiyorum. Zira büyük uçak kazalarının nasıl "küçük ihmallerden" kaynaklandığını ve insanın havadayken hayatının nasıl "pamuk ipliğine bağlı olduğunu" açıkça belgeliyor. (Bu yazıyı havada okuyanların gönlü rahat olsun. Kaza ihtimaliniz 4 milyonda bir) Bu hafta 2005 yılının 16 Ağustos günü Yunanistan'da yaşanan uçak faciasının sebepleri analiz edildi. Kıbrıs Rum Kesimi'nden kalkan Hellos uçağı ile Atina semalarında irtibat kesildi. Uçak kentin üzerinde garip daireler çizmeye başlamıştı. Olası bir terör saldırısından kuşkulanan Yunan Hava Kuvvetleri hemen iki savaş uçağı kaldırdı. Uçaklardan biri ateş açmak üzere hedefe kilitlenirken, diğeri pilotla görsel temas sağlamak üzere kokpit penceresine yakın uçmaya çalışıyordu. O sırada pilot kabinindeki bir kişi eliyle bir şeyler işaret etti. Aynı anda uçak birden irtifa kaybedip, çakıldı. 121 kişiden kurtulan olmamıştı. Yapılan araştırmada uçaktaki ani basınç değişimi nedeniyle mürettebat ve yolcuların oksijensiz kalıp, bilinçlerini yitirdiği, otomatik pilota bağlı uçan jetin, yakıtı bitince düştüğü anlaşıldı. Kokpitte, savaş uçağı pilotuna el işaretleriyle bir şeyler anlatmaya çalışan kişi ise oksijen maskesini takmayı başaran ama o anda ne yapacağını bilemeyen bir kabin memuruydu. Daha sonra yapılan incelemelerde uçaktaki basınç sorununun bir önceki uçuşta tespit edildiği, Kıbrıs'taki hangarda uçağa basınç direnç testi uygulandığı ancak bir şey bulunamadığı anlaşıldı. Fakat, mühendislerden biri ölümcül bir hata yapmıştı. Kabin basıncını ayarlayan sistemi otomatik konumuna getireceği yerde, "manuel"de bırakmış, pilotlar güven içinde uçtuklarını sanırken, basıncı el kumandasıyla düzeltmedikleri için ani oksijen kaybına uğrayıp, bayılmışlardı. Yani uçağı bir düğmenin bir "tık" çevrilmemesi düşürmüştü!.. Ama bana göre uçağı asıl düşüren sebep, "teknolojiye duyulan aşırı güven"di!.. Merak ettiğim ise o mühendisin akıbetiydi. Hiçbir şey olmamış gibi işine devam mı ediyordu? İnzivaya mı çekilmişti? İntihar mı etmişti? Yoksa faili meçhul bir cinayete mi kurban gitmişti? (Daha önce böyle bir hadisenin yaşandığını biliyorum. İki uçağın çarpışmasına neden olan bir hava trafik kontrolörü, kayıp yakınlarından biri tarafından vurulmuştu) Kim bilir, belki de mühendisin hikayesi, başka bir belgeselin konusuydu...