Beren Saat, "kandırıldığını" iddia etmiş. "Gecenin Kanatları" filminde çıplak göğüslerinin ayna kullanılarak perdeye taşınmasına tepki göstermiş. Esasında haklı. Eğer bu sahne öncesinde yönetmene "Lütfen göğüslerimi göstermeyin" diye ikazda bulunmuşsa ve buna rağmen göğüsleri kayıtlara girmişse "etik açıdan" yanlış yapılmıştır. Amaaa... Saat artık "profesyonel" bir oyuncu. Dizi başına aldığı ücret ve reklam filmlerden kazandıkları bunu "resmen" belgeliyor. Öyleyse "profesyonelliğin" gereğini yerine getirmeliydi. Her oyuncu, sahnesinden sonra yönetmenle birlikte kayıtları kontrol eder. Yönetmen onaylasa bile, eğer kendi oyunculuğunu yetersiz ya da hatalı bulursa, o sahneyi "tekrarlamayı" önerir. Yönetmen kabul eder ya da etmez ama "profesyonel oyuncu" monitörde kendini izlemek, değerlendirmek zorundadır. Bu, film ya da dizideki "oyun devamlılığının" sağlanması için de bir gerekliliktir. En sonunda da "montajlı görüntüyü" izler. Demek ki Beren o sahneden sonra kamera planlarını, kayıtlarını hiç izlememiş. Bir oyuncunun göğüslerini göstermesi ya da göstermemesi tamamen kendi tasarrufudur. Ama üzerinde giysi olmasına rağmen, Beren'in deodorant reklamındaki "göğüs şovunun" filmdeki görüntüden daha "tahrik edici" olduğunu savunanlar çoğunlukta. Demem o ki, insan "aynayı" en önce kendi içine tutmalı...