Önce çok yadırgadım. Hatta kabullenemedim. Esra Erol'un izdivaç programına telefonla katılan bir hanım talip, 8 aylık hamile olduğunu söylüyordu. Stüdyodaki ve ekran başındaki pek çok kişi gibi ben de bu durumu önce "çirkin" buldum. Karnı burnunda bir kadının, koca bulmak için izdivaç programında ne işi vardı? Ama Yeşim Hanım'ın talip olduğu Ahmet Bey, durumu o kadar olgunca karşıladı, o denli mantıklı gerekçeler ortaya koyup, hamile kadını bağrına basmaya hazır olduğunu o kadar içtenlikle söyledi ki, az önce düşündüklerimden dolayı utandım. Ahmet Bey iki evlilik yapmasına rağmen çocuk sahibi olamamıştı. Yeşim'i de genç yaşında kandırmışlar, resmi nikah sözü vermişler ama yerine getirmemişlerdi. Ahmet Bey'in Yeşim Hanım'ı eş, karnındaki bebeği de öz evlat olarak kabul etme kararlılığı, sözlerindeki inandırıcılık ve tavırlarındaki samimiyet ile birleşince, ortaya "başlarına ne gelmiş olursa olsun" yuva kurmaya kararlı, sevgili dolu bir çift çıkıverdi. Bu arada Esra Erol da örnek oluşturacak bir duyarlılıkla, stüdyoda Ahmet Bey ile tanışmaya gelen Yeşim Hanım'ın görüntüsünü ekrana vermedi, sadece sesini duyurdu. Bu sayfa yayına hazırlandığı sırada henüz Ahmet Bey ile Yeşim Hanım'ın akıbeti belli olmamıştı. Umarım mutlu olurlar ve bizim "büyük engel" olarak gördüğümüz, tabu olarak değerlendirdiğimiz pek çok olayın "sevgi ve samimiyet" sözkonusu olduğunda "teferruattan" öte bir anlam taşımadığını herkese gösterirler...