Kanaltürk'ün "Tozpembe" programı öyle bir haber yaptı ki, pazartesi akşamı neredeyse tüm haber bültenlerinde onların çektiği görüntüler yayınlandı. Süperstar Ajda Pekkan sabahın dördünde kendini Bebek sahiline atmış. Otomobilden inmiş, dalgın dalgın denize bakmış. Sonra da otomobilinin içinde gözyaşlarına boğulmuş. Vallahi bu magazinci meslektaşlarımızdan korkulur. Sabahın dördünde Boğaz'ın bir yakasında omuzda kamera, elde mikrofon Ajda nöbeti tutulur mu yahu? Kimin aklına gelir ki o saatte Ajda gelip de ağlayacak? Ya müthiş bir istihbarat, ya muazzam bir takipçilik var, ya da "şans eseri" haber gelip, ekibin kucağına düşmüş. Her ne olursa olsun 50 yıllık meslek yaşamında bir kez bile ağlarken görüntülenmeyen Süperstar'ı gözyaşlarına boğulmuş bir halde kameraya kaydetmek başarıdır. Tabii bir de madalyonun öteki yüzü var. Şöhretin ağır bedeli... Eğer ünlüyseniz, sabaha karşı tek başınıza Boğaz'ın sularına bakıp, ağlama hakkınız bile yok... Yani dışarıdan bakıldığında "tozpembe" ama içi kara kâbus... Bu arada görüntünün ardından sıralanan "savunmalar" da ilginçti. Ajda Pekkan'ın yardımcıları "Sahilde koşuyordu. Terlediği için yüzünü kuruladı, ağlamadı" demişler. Ajda... Sabahın dördünde... Boğaz'da koşuyor ha?.. Ajda'nın o panik anında yaptığı açıklama da tuhaftı: "Ördeklere yemek veriyordum. Herkese tavsiye ederim..." Program ekibine göre Ajda, yakalanmanın paniğiyle Boğaz'ın martılarına "ördek" deyivermişti... Aynı ekibin iddiasına göre, Ajda Pekkan, Ankaralı sevgilisinden ayrılmanın acısıyla sabaha karşı kendini sokağa atmıştı... Özetle; nereden bakarsanız bakın, "haber"di.