Bugün Sevgililer Günü ya, içimden tüm dizi senaryolarını değiştirmek geliyor. Samim ile Meloş, Cabbar Ağa'yı da razı edip, boşa geçen 20 yılın acısını çıkarırcasına bir kır düğünü yapsalar mesela... Maraz Ali, tüm marazlarının cezasını çekip, hapisten çıktığı gün, İdil Müdür'ün parmağına yüzüğü takıverse... Kerem, hastanedeki Bennu'yu sevgisiyle iyileştirse... Adnan Bey, kendine uygun bir aşk bulup, Bihter'den ayrılsa ve Bihter ile Behlül şu davulu "dengi dengine" bir çalıverse... Hüseyin Kenan, Lamia'sına varıp, kemanıyla ona bir ses verebilse... Hatta Burhan Altıntop ile Makbule evlenip, ayrı eve çıksa... Yok, yok vazgeçtim... Böyle iyi... Ne demiş koca Veysel? "Kavuşamamanın adını aşk koymuşlar..." Yine de bugünün hatırına, bizim köşeye bir tomurcuk gül iliştirme niyetine, karaladığım bir kaç naçizane mısrayı çiziktirivereyim şuraya... Aşka, aşıklar aşkına...