atv'de Bülent Ersoy ve Yılmaz Morgül'ün konuk olduğu İbo Şov'a, o akşam doğum gününü kutlayan Mehmet Ali Erbil de telefon bağlantısı ile katıldı. Karşısında Mehmet Ali'yi bulan Bülent Ersoy, önce arkadaşının doğum gününü kutladı, sonra da unutamadığı bir ortak anılarını anlattı. Yıllar önce Bülent Ersoy, Mehmet Ali Erbil, İbrahim Tatlıses ve gazeteci Mehmet Şehirli bir otelin beşinci katında oyun oynuyorlarmış. Mehmet Şehirli kazanınca, Mehmet Ali Erbil kahrolmuş. Bütün gün otelde kumar oynadığını ve adeta bir servet kaybettiğini söylemiş. Diva, bu duruma çok üzülmüş. "Yahu bu çocuk eve ne götürecek şimdi? Aramızda para toplayıp, kaybettiğini karşılayalım bari" demiş. Mehmet Ali "Hayır, hayatım mahvoldu. Ben bu utançla yaşayamam artık" deyip, beşinci katta bulunan odanın pervazına çıkmış. Diva "Aman dur, yapma evladım, hepsini ben ödeyeceğim vallahi" diye seslenmiş ama Mehmet Ali bir anda pencerede kaybolmuş... Bülent Ersoy, "Amanın gitti çocuk" diye olduğu yere yığılıp, bayılmış. Ersoy'u alıp, odasına çıkarmışlar. Uyandığında, tüm ekip karşısında özür dilemek için secdeye varıyormuş. Ersoy bir de bakmış ki aralarında Mehmet Ali Erbil de var. "Yahu bu az önce ölmemiş miydi?" deyip, ikinci bir şok yaşamış. Sonradan anlaşılmış ki, beşinci kat penceresinin hemen altında uzanan pasajın çatısı var. Mehmet Ali şaka olsun diye kendini sadece bir buçuk metrelik yükseklikten bırakmış... İlahi Mehmet Ali, hem ömürsün, hem ömür törpüsü... Gelelim programın ikinci bombasına... İzlemeyenler, gözlerini kapatıp, hayallerinde şöyle bir sahne canlandırsınlar: Bülent Ersoy üzerinde yeşil bornoz, ayağında apartman topuk terlikleri, gözünde kocaman siyah gözlükleri, elinde nota kağıtları ile sahnede bir sandalyenin üzerine oturmuş. Karşısında kalabalık bir saz heyeti, gayet ciddi şarkı söylüyor... Size rüya gibi gelen bu sahne, İbo Şov'da ekrana getirildi. İbrahim Tatlıses, Diva'nın program öncesi yaptığı bu ilginç provayı onun izniyle ekrana taşıdı. Bana göre "tarihi" bir görüntüydü...