Önüm, arkam, sağım, solum "Yemekteyiz" oldu. Program reyting aldıkça, türevleri doğuyor. Ekranlardan bol kepçe "yemek programı servisi" var. Açlık sınırında yaşayan vatandaş ise kasap vitrinine bakan sokak kedisi gibi yalanıp, duruyor. Vallahi yutkunmaktan cümleten gırtlak kanseri olacağız!.. İsraf ise had safhada. Neymiş efendim? Kaburga dolmasının içi iyi pişmemiş, brokoli çorbasının kıvamı koyu olmuş. Hooop, çöpe... Günahtır, günah... Çarpılacaksınız diyeceğim ama çarpılırsanız belki düzelirsiniz diye umuyorum!.. Bu arada içine yemek bölümü girmeyen program kalmadı gibi. Yakında ünlü anchorman'ler ana haber bültenini yaprak sararak sunarsa, şaşırmayacağım... Hay aklımla bin yaşayayım... Bu yazıyı çiziktirirken, aklıma şahane bir program formatı geldi. Tuncay Güney, Mahir Kaynak, Yalçın Küçük, Yasin Hayal ve Erol Mütercimler beşlisi her akşam içlerinden birinin evine konuk olsun. Eteklerinde ne kadar taş varsa döksünler. "En etkileyici komplo teorisini pişiren" haftanın birincisi olsun!.. Hah, programın ismini de buldum: "Tetikteyiz!.."