Evet, işte bu kadar net söylüyorum. Sinemanın entelektüel kesimi her ne kadar kabul etmekte zorlansa da, onu önemli film festivallerinin uzağında tutmaya çalışsa da Mahsun Kırmızıgül, bu sektör üzerine ahkâm kesen ve kendini "sinemacı" olarak tanıtan pek çok kişiden daha sinemacıdır. Şu sıralar Güneşi Gördüm adlı filmini tamamlamaya çalışan, elindeki tüm maddi ve manevi imkanları adeta bu yeni filmine adayan, neredeyse tüm parasını ve kariyerini bu film uğruna riske eden Kırmızıgül'ün filminin fragmanını sinemada izledim. (Televizyondaki magazin programlarında bir şey anlamıyorsunuz, mutlaka perdede görmek gerek) Film, neredeyse baştan sona bir görsel şölen... İzlediğim her karesi, adeta bir "yağlıboya tablo" hassasiyetinde oluşturulmuş. Kardeşlik, sevgi ve bir arada yaşamanın erdemi üzerine söylenebilecek en iri laflar, en alçakgönüllü haliyle perdeye yansıtılmış. Mahsun'un ilk filmi Beyaz Melek'i daha proje aşamasındayken, ilk kez bu sütunlarda sizlere duyurmuş ve "Müthiş bir film geliyor" kehanetinde (!) bulunmuştum. Sağ olsun, Mahsun kardeşim beni yanıltmadı. Şimdi çok daha yüksek sesle ve çok daha cesurca söylüyorum. Beyaz Melek'i bile gölgede bırakacak enfes bir "sinema" filmi geliyor.