Ve Hakan Şükür, TRT ekranlarında spor yorumları yapmaya başladı. TRT 1'deki Stadyum'un ilk bölümünde Ankaragücü - Fenerbahçe maçını değerlendiren ünlü futbolcu, "objektif" olmaya özen gösterdi. Zaman zaman Fenerbahçe için övgü dolu ifadeler kullanan Şükür, uzun süre birlikte forma giydiği Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe orta sahasında daha verimli kullanılması gerektiğine vurgu yaptı. Hakan bana göre ilk sınavında geçer not aldı. Ama alışık olduğumuz o neşeli, esprili görüntüsünden uzaktı. Umarım "TRT ciddiyetini" yanlış değerlendirip, "TRT somurtkanlığına" dönüştürmez. Stadyum'un geçen haftaki reytingleriyle bu haftayı karşılaştırıp, "Hakan Şükür seyredilmedi" diyenlere ise güldüm. Zira bu hafta hem Fenerbahçe'nin hem Galatasaray'ın maçları 0-0 sona ermişti. Pek çok izleyici için ortada ne izlenmeye ne tartışmaya ve yorumlanmaya değecek bir futbol vardı. Peki haftaya Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinden sonra Stadyum bir numara çıkınca, ne olacak? "Hakan geldi, Stadyum'un reytingleri şahlandı" mı diyecekler? Hafta sonunda dikkatimi çeken ilginç bir yorum da Kanaltürk'ün Telegol'ünde Ziya Şengül'den geldi. Uzun yıllar Fenerbahçe'nin kaptanlığını yapan Şengül, "Geçen hafta kaleci Volkan'ın söylediği sözlerden dolayı bir Fenerbahçeli olarak utanç duydum" dedi. Volkan, 6 Kasım'da Fenerbahçe'nin 6-0 kazandığı maça gönderme yaparak, 4-1 biten Galatasaray derbisinden sonra mikrofonlara "Tarih 9 Kasım'dı ama 9 yapamadık, üzgünüz" demişti. Şengül bu demecin sportmenliğe sığmadığını söylerken, Galatasaray'ın eski kaptanlarından Gökmen Özdenak da bir dönem sahada ezeli rekabet yaşadığı yorumcu arkadaşının sözlerine destek çıktı. Böylelikle iki eski kaptandan "yenilere" çok önemli bir fairplay mesajı çıkmış oldu. Haftanın spor programlarından akılda kalan bir yorum da Maraton'da Şansal Büyüka ile Erman Toroğlu'ndan geldi. Ankaraspor maçında Iglesias'ın oyuna girerken, şortunu giymeyi unutmasını değerlendiren ikili, sohbetin "tehlikeli bir şekilde gelişmesi" üzerine "tornistan" yapmak zorunda kaldı. Büyüka, "Aman dikkat hocam, tehlikeli sulara gireceğiz galiba" diyerek, muhabbeti "tadında" noktaladı. NTV'deki 90 Dakika ise tam ortasında kesilip, ekrana Başbakan Erdoğan'ın Hindistan dönüşü havaalanında düzenlediği basın toplantısı geldi. Bu da haber kanalında program yapmanın cilvesi olsa gerek... Haftanın olayı ise FOX'un Tribün Ateşi'nde yaşandı. Yorumcular Hayri Hiçler ile Ersan Çelik arasındaki tartışma, "yumruklaşmaya çeyrek kala" önlendi. Birbirlerini terbiyesizlikle suçlayan iki spor yazarı ağabeyimin hallerine doğrusu çok üzüldüm. Spor yazarlarının tribünü buysa, milletin tribününden nasıl centilmenlik ve küfürsüz tezahürat bekleyebiliriz ki?