TRT reyting ölçümlerinden yana dertli. Tüm çaba ve yatırımlarına rağmen reyting listelerinde yükselememekten şikayetçi. Kurum, TRT kanallarını uzaktan kumanda aletlerine kaydettirebilmek ve eskisi gibi kumandaların bir numarasında yer alabilmek için yeni bir yöntem geliştirdi. Artık bazı programlarda izleyiciye "rüşvet" (mecazi anlamda tabii) veriliyor. Geçen gün TRT 1'in Günbegün programında bir altyazı geçti. "Dünkü programda Suna Dumankaya'nın tarif ettiği kürlerden birinin adını bilin, 20 bin YTL'ye varan para ödüllerinin sahibi olun" diyordu. Ekonomik krizin dünyayı sarıp, sarmaladığı, işsizliğin çığ gibi büyüdüğü bir dönemde "etkili" bir yöntem olabilir. Hazır söz işsizlikten açılmışken. Show'un bülteninde yer alan ilginç haberden de söz edeyim. Muhabirler Galata Köprüsü'nde "incelemelerde" bulunmuşlar. Ne zaman ekonomik kriz baş gösterse, köprüde balık tutanların sayısı artıyormuş. Ve habercilerin "gözlemine" göre şu sıralar köprüde futbol deyimiyle "seyirci ve hasılat rekorları" kırılıyormuş. Bunun nedeni, Marmara ve Boğazlardaki balık akını değil tabii.. Zira balık tutan bir işsiz yakınıp, duruyordu: "Hiç kısmetim yok. Ne işte, ne balıkta... Balık bile vurmuyor oltama..." Ünlü düşünür Konfüçyus "İnsanlara balık vermeyin. Balık tutmayı öğretin" demiş. Bizde ne yazık ki balık tutmayı bilenler de aç...